Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6408
Karar No: 2017/10396

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6408 Esas 2017/10396 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6408 E.  ,  2017/10396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 04/02/2010 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri; ... ili ... ilçesi ... köyü ... (Saçlıoğlu) mevkiinde bulunan 20.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 8. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, davacının yargılama sırasında sunduğu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1955/429 E-1956/377 K sayılı ilamında davaya konu taşınmazın içinde bulunan su kaynağının ormanlık bir mıntıkadan çıktığının belirtildiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Sulh hukuk mahkemesinde yapılan keşif sonrası fen bilirkişiler ... Aykut ve harita mühendisi ... Uzun tarafından düzenlenen asıl ve ek raporlarda; dava edilen yerin ... köyü 101 ada 1 sayılı orman parselinin çapı içinde bulunmadığını, ... ... ... ve ... köyleri ile ...ilçesi ... ve ... köylerinin kadastro çalışma alanı sınırı dışında kaldığını, Orman Kadastro Komisyonunca da orman kadastrosunun yapılmadığını, dava edilen yerin ... ... ilçe veya ... ili ...ilçesinin sınırları içinde kalıp kalmadığının idari sınır uygulamasıyla belirleneceğini belirtmişlerdir.
    Kadastro müdürlüğü ise 03.04.2012 tarihli yazısında, dava edilen yerin ... ... ... köyü 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldığını bildirmiştir.
    Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda dava edilen yerin ... köyünün kuzey kesiminde kaldığını, orman kadastrosunun yapılmadığını, %50-60 eğimli olduğunu, orman toprağı niteliğinde bulunduğunu, 1965 tarihli memleket haritasında ormanlık alan olarak gözüktüğünü, orman sayılan yerlerden olduğunu belirtmiş, ancak 1965 tarihli memleket haritasının yapımında kullanılan hava fotoğrafı uygulanmamış, taşınmazın hava fotoğrafındki konumu belirlenmemiştir. Bu haliyle uzman orman bilirkişinin memleket haritası ve hava fotoğraflarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur.
    Yine dava konusu edilen taşınmazın hangi ilçe idari sınırları içinde bulunduğu, tapuda kayıtlı olup olmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda arazi kadastrosu ve orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmadan, davanın esası hakkında karar verilmiştir.
    O halde; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilan tutanağı ve orijinalinden renkli orman tahdit haritası sureti orman idaresinden sorulup getirtilmeli, ... ... ve ...ilçelerinin idari sınırlarına ilişkin belgeler, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin en eski tarihli ve 1985-1990"li yıllara ait memleket haritaları, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellerin tutanak ve dayanakları bulundukları yerlerden getirtilmeli, halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir harita mühendisi ve bir ziraat mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazın hangi il veya ilçenin idari sınırları içinde kaldığı, arazi kadastrosu sırasında ne gibi işleme tabi tutulduğu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, dava edilen yerin ...ilçesi idari sınırları içinde kaldığının tespiti halinde ...Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili ve görevli olacağı gözetilmeli, dava edilen yerin kadastro dışı bırakılan alanda kaldığının belirlenmesi halinde TMK’nun 713/3 maddesi uyarınca ilgili Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, TMK’nın 713/4 maddesi uyarınca davanın konusu ilan edilmeli, dava tarihinden önce kesinleşen orman tahdidi var ise 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B madde haritalarına göre konumları genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro haritası ve tutanakların uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, çekişmeli taşınmaz tahdit içinde kalmıyor ise davacı gerçek kişi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığına göre 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi uyarınca herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış ormanların yapılacak orman kadastrosu ile her zaman orman sınırları içine alınabileceği ve öncesi itibariyle orman sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözetilerek yine yörede dava tarihinden önce kesinleşen tahdit yok ise eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı yararına imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen , orman ve ziraat bilirkişiler tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1980-1985 "li yıllara ait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları , topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazın çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı araştırılmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi