11. Hukuk Dairesi 2015/9652 E. , 2016/5346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .....ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2015
NUMARASI : 2014/1072-2015/42
Taraflar arasında görülen davada ........ Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2014/1072-2015/42 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile katılma yoluyla birkısım davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı A.. T.."nun, T..... G....... şirketleri olarak tanımlanan şirketlerin ortağı olup, tüm şirketleri yönetici olarak idare ettiği 1998 yılı ve daha önceki dönemlerde yapmış olduğu muvazaalı işlemlerle şirketlerin bir kısım mal ve parasını kendine mal ettiğini, davalı şirketlerin de bu suretle kurulduğunu ileri sürerek, davalı A.. T.."nun müvekkilinin de ortağı olduğu T...... Ltd. Şti. ve T..... Grubu olan diğer şirketlerden muvazaalı olarak kaçırdığı malların miktar ve değerinin, davalılardan M.......... Ltd. Şti. ile diğer şirketlerin muvazaalı olarak kurulduğunun tespitini, ortağı olduğu T........ Ltd. Şti"den davalı M........ Ltd. Şti. ile diğer şirketlere geçirilen malların tespiti ve geçirilme tarihi itibariyle en yüksek banka ticari kredi temerrüt faizi ile ortaklık pay bedelinin birlikte tahsilini veya T....... Ltd. Şti"ye devredilmesini, ortağı olduğu şirketin sabit kıymet ve ticari mallarının kaçırılması nedeniyle uğradığı kâr kaybının tespiti ile tazmini, şirketin mallarının kaçırılması nedeniyle borçlarını ödeyemediğinden dolayı yapılan icra takipleri nedeniyle uğradığı zararların tespiti ile tazmini, fazlaya ilişkin hakları saklık kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL"nin zarar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka ticari kredi temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, talep ettiği hususlarda lehine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili ile davalı İ.. A.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı S.. B.., davacıyı zarara sokacak bir eyleminin bulunmadığını savunmuştur.
Davalı H.. A.., davacının iddiaları hakkında bir bilgisinin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının şirket ortağı olarak ortağı bulunduğu şirketin zarara uğradığı iddiasıyla açtığı davada hükmedilecek bedelin yine ortağı olduğu şirkete verilmesini talep etmesi gerektiği ancak, davacının gerek dava dilekçesinde gerekse sunduğu dilekçelerde hükmedilecek tutarın kendisine verilmesi yönünde talepte bulunduğu ve böyle bir hakkı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile katılma yoluyla bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Adli yardım talebinin kabulüne ilişkin kararlar 6100 sayılı HMK"nın 335/3 madde ve fıkrası uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar devam edeceği gibi, bu kararlara karşı temyiz yolu da açık olmadığından mümeyyiz bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, dava konusu ve sorumluluğu doğurduğu iddia edilen işlemler tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 556. maddesi atfı ile limited şirketlerde de uygulanacak olan aynı Yasa"nın 340. ve 309. maddelerine dayalı sorumluluk davası olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça dava dilekçesinin talep sonucunun 5. bendinde “Ortağı olduğum T..... Ltd. Şti"den davalı M........ Ltd. Şti. ile diğer şirketlere geçirilen malların tespiti ve geçirilme tarihi itibariyle en yüksek banka ticari kredi temerrüd faizi ile ortaklık pay bedelinin birlikte tahsiline veya T....... Ltd. Şti"ye devir edilmesine” isteminde bulunulması ve bu itibarla, davacının kendisi yanında zarara uğradığı iddia edilen T......... Ltd. Şti. yararına da tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmesi karşısında, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacının hükmedilecek tazminatın yalnız kendisine verilmesi yönünde talepte bulunduğu ve böyle bir hakkı olmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birkısım davalılara iadesine, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.