Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17070
Karar No: 2017/3859
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17070 Esas 2017/3859 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17070 E.  ,  2017/3859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, boşanma davası sürerken ortak konuttan ayrılıp ailesinin yanına yerleştiğini , ziynet ve çeyiz eşyalarının ortak konutta kaldığını, istediği halde davalının vermediğini ileri sürerek; şimdilik 2.000.00.- TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
    Davalı, ziynet eşyalarının ihtiyaç olduğunda bazen bozdurulduğunu,bazen katıldıkları düğünlerde akrabalara takıldığını ,davacının kalan ziynetleri evden giderken yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece ; ziynet eşyalarına yönelik talebin kanıtlanamadığından reddine, çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-TMK"nun 6.maddesi hükmü uyarınca;"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür." Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyedlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.
    Somut olayda ise , davalı yan davaya cevap dilekçesinde, bazı ziynet eşyalarının ihtiyaçlar nedeni ile bozdurulduğunu, bazılarının ise akraba düğünlerinde hediye edildiğini belirtmiştir. Davalının bu beyanına göre; davacıya ait olduğu halde ihtiyaçlar nedeni ile bozdurulan ve düğünlerde yakınlara hediye edilen ziynetlerin neler olduğu konusunda ispat yükü davalıya geçmiştir. Anılan ilkelere göre, davalı; cevap dilekçesinde sözettiği bozdurulan ve hediye edilen ziynet eşyalarını davacıya iade etmek zorundadır. Mahkemece, anılan ziynetlerin neler olduğu davalıya açıklattırılarak, taraf delilleri değerlendirilerek bu ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır .
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarınn reddine, 2.bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi