Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8652
Karar No: 2014/3607
Karar Tarihi: 09.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8652 Esas 2014/3607 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/8652 E.  ,  2014/3607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 19/07/2013
    NUMARASI : 2011/497-2013/268

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 24 adet üyesinin üyelik şartlarını taşımadıklarını, bu kişilerin üyelikten ihraç edilmesi gerektiği yönündeki Sanayi ve Ticaret Bakanlığı"nın tüm uyarılarına rağmen bu üyelerin ihraç edilmeyip genel kurula katılmaları sağlanarak toplantı yapıldığını, bu toplantıda yönetim ve denetim kurullarının ibra edilip bilançonun kabul edildiğini, üyelere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45. ve anasözleşmenin 28. madde hükümlerine uygun çağrı yapılmadığını ileri sürerek, toplantının oy kullanma hakkı bulunmayan kişilerin katılımı ile yapılmış olması nedeni ile alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; kooperatifin daha önce faaliyet gösterdiği Kürkçüler Köyü"nün Büyükşehir Belediyesi sınırlarına alındığını, kendilerinden U plaka almalarının istendiğini, üyelerinden 24 tanesinin bu işlemi yerine getirdiğini, diğer üyelerin ise Büyükşehir Belediyesi tarafından istenilen eksikleri yerine getiremediklerini, davacının belirttiği 24 kişinin eksikliği yerine getirmeyen kişiler olduğunu, toplantının yapılış şekli, toplantıya katılanlar ve oylamanın sonuçları itibariyle alınan kararların yok hükmünde sayılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Sanayi Bakanlığı"nın yaptığı denetim sonucu davalı kooperatifin 24 üyesinin üyelik koşullarını taşımadığını tespit ettiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu da Bakanlığın bu tespitinin doğru olduğunun belirlendiği, 1163 sayılı Yasa"nın 90/3. maddesi uyarınca davalı kooperatifin kamu düzeni ile ilgili olduğu tartışmasız olan Bakanlık kararına aykırı davrandığı, üyelik koşullarını taşımayan bu kişileri üyelikten çıkarmayarak üyelik sıfatını kaybeden kişilerin genel kurula katılmalarına ve alınan kararlar için oy kullanmalarına izin verildiği, 24 kişinin üyelikten çıkarılmaması konusundaki direnmenin açıkça yasaya aykırı davranış niteliğinde olduğu, bu kişilerin katılımı ile yapılan genel kurulda alınan ve tüm üyeler yönünden sonuçlar doğuran icrai nitelikteki gündemin 3. ve 4. maddelerindeki kararların yok hükmünde sayılması gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile
    yönetim ve denetim kurullarının ibralarına ilişkin 3., bilançonun kabulüne ilişkin 4. maddelerdeki kararların, mutlak butlan nedeni ile yok hükmünde olduklarının kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, 26.06.2011 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Genel kurul tutanağına göre 52 kayıtlı ortağın çağrıldığı, 33 ortağın katıldığı ve mahkemece, gündemin yok hükmünde olduğuna karar verilen 3 ve 4. maddelerinde alınan kararların oybirliğiyle alındığı, davacıların, davacılar ve dava dışı 13 kişi olmak üzere toplam 17 kişinin çağrılmadıklarını ve toplantının yapılmaması gerektiğini iddia ederek, divana dilekçe verdikleri tutanaktan anlaşılmaktadır.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Ancak, anılan hüküm uyarınca, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunmaları halinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı oldukları ileri sürülerek iptalleri için açılacak davada genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz ise de bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılması zorunludur. Aynı Yasa"nın 98. maddesi yollamasıyla TTK"nın 361/son maddesi hükmüne göre, oylama sonucuna etkisi olabilecek kişiler, somut olayda iddia edildiği gibi, katılmaması gerekip te katılan ve olumlu oy kullanan kimseler olup, davalı kooperatif bu iştirakin karara müessir olmadığını ispatlarsa, bu katılım sonuca etkili olmayacağından, bu halde iptal isteminin aynı madde uyarınca reddi gerekir. Diğer anlatımla, katılmaması gerekenlerin toplantıya katılması sonuca etkiler ise yokluk nedeni değil, iptal nedenidir.
    Öte yandan, kooperatiflerde genel kurul toplantısına çağrının usulsüz yapılması veya yapılmaması halinin müeyyidesinin bu toplantıda alınan kararların yokluğu mu, yoksa iptal edilebilirliği mi olduğu hususu Türk ve yabancı doktrinde tartışmalı olup, çoğunluk düşüncesi, hukuki işlemlere güvenlik getirme amacı da dikkate alınarak bu nevi sakatlıkların müeyyidesinin iptal edilebilirlik olduğu yönündedir.
    Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45/2. ve anasözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır.
    Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır.
    Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4" ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun"un 51/1. maddesi ise "Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur" hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, "Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4"ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır" hükmünü; 2. fıkrada ise "Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4"nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır" hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmünde olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir.
    Somut olayda, davacı tarafça genel kurulda çağrılmaması gereken kişilerin oy kullandığı ve çağrı usulsüzlüğü bulunduğu ileri sürülerek genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istenmiş ise de, katılmaması gerektiği iddia edilen 24 kişinin katılımının sonucuna etkisi bulunsa dahi, bu katılım yokluk değil, iptal nedeni olup, davanın bir ay içinde açılması gerekmektedir. Davacıların ve dava dışı 13 kişinin çağrılmayıp, genel kurula katılmadıkları iddiası yönünden, bu katılmama toplantı ve karar nisabını etkilemediğinden, yokluk nedeni bulunmamakta olup, davanın yine bir ay içinde açılması zorunludur. Bu durumda, mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53.maddesindeki bir aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    3- Kabule göre, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması halinde;
    a) Davacılar, çağrının usulsüz yapıldığını ileri sürmüş olup, divan başkanlığına sunmuş oldukları dilekçeden ve genel kurul tutanağının 3. madddesine geçen tespitten genel kurul salonuna geldikleri, dilekçeyi divan başkanına ulaştırdıkları, bu hususun genel kurul toplantı tutanağına geçirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, oyun kullanılmasına haksız yere izin verilmediği iddiasında bulunmaları gereken davacıların toplantıya geldikleri halde çağrı usulsüzlüğünü ileri sürmelerinin, TMK"nın 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğunun kabulü ve bu çağrı usulsüzlüğüne dayalı iptal isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    b) Davacı tarafça, kooperatiften ihraç edilmesi gereken üyelerin toplantıya çağrıldığı, diğer anlatımla katılmaması gerekenlerin katıldığı ileri sürülmüş ise de, sonucu etkilemesi halinde kararların iptalini gerektiren bu iddia yönünden; 1163 sayılı Kooperatif Kanunu"nun 16/son maddesi uyarınca, ihraç kararı verilen ortakların hak ve yükümlülükleri ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden, mevcut ortakların genel kurul toplantısına çağrılması zorunlu olup, yöneticiler hakkındaki ceza yargılamasının bulunması, bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz. Bu kişilerin genel kuruldan önce üyeliğe kaydı yapılıp, istifa etmeyen ya da ihraç edilmeyen üyeler olması halinde baştan ya da sonradan üyelik koşullarını kaybetmiş bile olsalar, üyelikleri kendiliğinden düşmeyeceğinden, bu üyelerin genel kurula katılmalarında, oy kullanmalarında, bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ortaklık koşullarını taşımayan kişilerden olup, ortaklığa kaydı yapılmayanların genel kurula katılmamaları ve oy kullanmamaları gerekmektedir. Bu durumda öncelikle bu kişilerin katılmaması gereken kişiler olması koşulu gerçekleşmemiş olup, oylamayı etkileyip etkilemediğinin üzerine durulmasına dahi gerek kalmaksızın genel kurul kararlarının iptali istemin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi