Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7697
Karar No: 2019/6500
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/7697 Esas 2019/6500 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2018/7697 E.  ,  2019/6500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Örgüt Üyeliği, Örgüte Üye Olmamakla Birlikte Yardım Etmek, 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Beraat, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-) Sanık ... hakkında, 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçu yönünden verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizinin mümkün bulunmadığı ve mahallinde itiraz merciince yapılan inceleme sonucu verilen kararın da kesin nitelikte olduğu gözetilerek, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2-) Sanık ... hakkında 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık müdafinin; 29/03/2016 günü tebliğ edilen kararı, CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 06/04/2016 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle, temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    3-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Yükletilen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddialar ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanıklar müdafiilerinin ve sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    4-) Sanıklar ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmaksızın yardım etme ve 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçlarından, ..., ..., ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmaksızın yardım etme suçundan, ... hakkında ise 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    Eylemlere ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    5-) Sanık ... hakkında;
    a-) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmaksızın yardım etme (TCK m.220/7) suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede;
    Sanığın eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, TCK"nun 67/4. maddesi uyarınca olağanüstü zamanaşımının ise 12 yıl olacağı, sanığın en son işlediği iddia edilen rapor verme eyleminin tarihi olan 01.06.2005 ile temyiz inceleme tarihi arasında 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin geçmiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    b-) Sanık hakkında 1632 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede ise;
    Sanığın aşamalardaki savunmalarında, ..., ... ve Medeni Ak hakkında düzenlenen "askerliğe elverişli değildir" ve "sevk geciktirme" raporlarını, bu kişiler hakkında daha önceden verilmiş raporlarla, bilimsel gerçeklikler ve mesleki tecrübesiyle oluşan kanaati sonucunda düzenlediğini, önüne gelen hastaların bazen rol yapabildikleri veya kendisini kandırmış olabileceklerini, yapılan zeka testlerinin tek başına teşhis koymak için yeterli olmayabileceğini, sanık doktor ...’yı uzun zamandır tanıdığını ve bu doktorun çok sağlamcı olduğunu bildiği için onun raporlarına her zaman güvendiğini, hastaların sadece resimlerine bakarak “hasta değildir” şeklinde bir yorum yapılamayacağını, "mental retardasyon" hastalığının iyileşme süreci olmayan kalıcı bir hastalık olduğunu, verdiği raporları tek başına değil heyet h......nde verdiklerini savunmasına rağmen;
    Sanık doktor (asteğmen) ...’in ifadesinde, bazen sanık başhekim yardımcısı ...’in daha önceden haklarında sevk geciktirme raporu verilen hastaları basit bir vaka oldukları gerekçesiyle bakması için kendisine gönderdiği, ayrıca askerlik yaptığı dönemde başhekimin kendisine psikiyatri kliniğinde olağan dışı bir şeyler döndüğü duyumuyla neler olduğunu sorduğunu, yine "askerliğe elverişli değildir" şeklinde hiçbir zaman tek başına imzasıyla bir mütalaa vermediğini beyan etmesi,
    Sanık ...’e 09.03.2005 tarihinde, sanık ... imzası ile "mental retardasyon" (zeka geriliği) tanısıyla "askerliğe elverişli değildir" şeklinde rapor verildiğinin, ancak değişik tarihlerde kendisine trafik (idari para) cezası da kesilen sanık ...’in 1989 yılından beri B sınıfı sürücü belgesi bulunduğunun, İzmir Asker Hastanesinden rapor alırken yenilediği nüfus cüzdanında normalden daha başka bir poz verdiği fotoğrafını kullandığının ortaya çıkması, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda; hastanın durumunun "mental retardasyon" tanısıyla bir ilgisi olmadığının, bu hastalığın sonradan iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalık olduğunun tespit edilmesi, sanık ...’in bu gerekçelerle açılan kamu davasında 1632 sayılı Kanun’un 81/1. maddesine göre mahkumiyetine, devamla hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilmesi,
    Sanık Medeni Ak hakkında 11.05.2005 tarihinde, sanık ... imzası ile "psikotik bozukluk" tanısıyla "sevk geciktirme" raporu alınması olayında, suç örgütünün yöneticisi konumunda bulunan ve hakkında verilen mahkumiyet kararı Dairemizce aynı gün onanan sanık ...’nın hastanın eniştesi olarak yazılması ve refakatçi sıfatıyla dinlenen hasta hikayesini anlatan kişi olması, adı geçen ..."nın dosya içerisinde farklı hastalar adına düzenlenen pek çok raporda kiminin komşusu, kiminin dayısı, kiminin kuzeni olarak raporlara yazılması,
    ... hakkında 01.06.2005 tarihinde, sanık ... imzası ile "psikotik bozukluk" tanısıyla "askerliğe elverişlli değildir" şeklinde verilen raporun, bu rapora dayanak olarak sunulan 09.07.2004 sevk geciktirme raporu ile ... hakkında daha önceden Adana Karşıyaka Devlet Hastanesinden verilen raporların sıhhatinin sanık ... tarafından yeterince araştırılmaksızın, hastanın gözetim altına alınıp hastaneye yatırılmadan ve gerekli tetkikleri tamamen yapmadan verildiği iddialarının bulunması karşısında,
    Mahkemece; sanık ...’in farklı tarihlerde vermiş olduğu ve yukarıda ayrıntıları yazılı üç adet raporun, adı geçen hastalar hakkında dosyada mevcut tüm deliller, sağlıklı olduklarını gösteren tüm raporlar ve belgeler ayrı ayrı kronolojik sırayla karşılaştırılmak suretiyle bir bilirkişi incelemesine tabi tutularak, adı geçen hastaların değişik tarihlerdeki psikolojik durumlarının tıp biliminin gereklerine göre değişiklik gösterip gösteremeyeceğinin, sanığın uzman bir hekim olarak verdiği raporlarda TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği"ne göre bir kusur veya ihm......nin bulunup bulunmadığının tespitiyle, şayet iddianamede sanığın üzerine atılı üç kez farklı tarihlerde "gerçeğe aykırı rapor verme" yönündeki eylemi sabit görülürse, suç (rapor) tarihleri itibariyle sanık ...’in 1632 sayılı Kanun’un 81/2 maddesi yollaması ile 81/1 maddesinde yazılı suçtan dolayı hukuki sorumluluğunun, eski (765 sayılı) Türk Ceza Kanunu ve 5237 sayılı TCK"nun kapsamında zamanaşımı sürelerinin de birlikte değerlendirilmek suretiyle ayrı ayrı uygulanarak karşılaştırılması sonucu bir karar verilmesi gerekirken, eksik kovuşturma sonucu sanığın beraatine karar verilmesi,
    6-) 1632 sayılı Kanun"a aykırılık nedeniyle kamu davası açılıp açılmadığı dosya kapsamından anlaşılamayan sanık doktor ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak (TCK m.220/2) suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede;
    Sanığın savunmasında, 1995 yılından suç tarihine kadar Adana Karşıyaka Devlet Hastanesi ve Çukurova Devlet Hastanesinde görev yaptığını, suç örgütünün lideri olan ...’ü tanımadığını beyan etmesine rağmen;
    Dosya içerisinde bulunan 02.06.2009 tarihli iletişimin tespiti tutanağında, sanıklar arasında Çukurova Devlet Hastanesi’nin sabit telefon (dahili) numarası üzerinden bir görüşme yapılması, görüşmede sanık ..."ün, sanık ...’a kendisini “muhtar” takma adı ile tanıtarak aynı gün öğleden sonra rapor almak için bir hasta getireceğini söylemesi ve sanık ..."un da bu teklifi kabul etmesi üzerine, konuşmada ismi açıkça geçmeyen hastanın ...... olduğunun ve kendisine usulsüz rapor verilen bu kişinin daha sonra Adana Asker Hastanesinden bu rapora istinaden "askerliğe elverişli değildir" raporu aldığının iddia edilmesi,
    Dosya içerisinde bulunan 17.04.2009 tarihli iletişimin tespiti tutanağında, sanık ... ile sanık ... arasında geçen görüşmede, sanık ..."ün kendisini yine "muhtar" olarak hatırlatması, ne zaman geleyim şeklindeki sorusuna sanık ..."un bahsi geçen hasta için "onun işini hallettik gel sen" şeklinde cevap vermesi,
    ... tarafından sanık ... hakkında gerçeğe aykırı düzenlendiği anlaşılan 17.12.2008 tarihli ilaç kullanım raporunun, daha sonradan askerliğe elverişsizdir raporu almak üzere kullanıldığının da görülmesi karşısında,
    Mahkemece, öncelikle sanık doktor ...’un görev yaptığı Çukurova Devlet Hastanesi ve Karşıyaka Devlet Hastanelerine yazı yazılarak, sanığın görev yaptığı tarihlerde yukarıda adı geçen ve açılan kamu davasında cezalandırılmalarına karar verilen tüm sanıklar (hastalar) hakkında engelli heyet raporu veya ilaç kullanım raporu (özel reçete) düzenleyip düzenlemediği, varsa raporların onaylı birer suretinin dosyaya celbiyle adı geçen hastaların bu raporları Adana Asker Hastanesinde veya başka Asker Hastanelerinde askere elverişsizdir raporu alırken kullanıp kullanmadıklarının, ayrıca verilen ilaç raporlarının hastaların geçmişiyle uyumlu olup olmadığının araştırılmasıyla dosyada mevcut tüm delillerle illiyet bağı kurularak ve sanığın eylemleri somutlaştırılarak, bu kurumlardan elde edilen gerçek dışı raporların ne kadarının askerlik hizmetini yapmaya engel bir rahatsızlık olarak gösterildiğinin ve bu hileli eylemle sırf bu amaçla kurulan örgüte hizmet ettiğinin tespit edilmesi sonucu, sanığın eylemlerinin ...’ün liderliğini yaptığı örgüte hiyerarşik bir bağla, sürekli biçimde gerçekleşen nitelikte eylemler olup olmadığının ve TCK’nun 220/2. maddesinde yazılı üyelik suçunu oluşturup oluşturmadığının, şayet eylemleri üyelik açısından yeterli derecede görülmezse, o halde “örgüte üye olmaksızın yardım etme” eyleminin karşılığı olarak TCK 220/7. maddesine yazılı suçu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi yerine, eksik kovuşturma sonucu sanığın beraatine karar verilmesi,
    7-) 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan Ege Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ve itiraz edilmeksizin kesinleşen sanık ... hakkında; suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmaksızın yardım etme (TCK m.220/7) suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede;
    Psikiyatri uzmanı olan sanığın aşamalardaki savunmalarında; örgüt yöneticisi olan sanıkları tanımadığını, düzenlenen raporların tıp bilimine ve somut muayene sürecine uygun olduğunu, bazı psikolojik hastalıkların, hastanın yatmasına gerek olmaksızın ilk bakışta anlaşılabileceğini, bazılarında zeka testi yapılmasına gerek olmadığı gibi kişilik testlerinin sonuçlarının da tek başına bir önem arz etmediğini, hastaların beraberinde getirdikleri raporların sahteliğini kendisinin bilmesinin mümkün olmadığını, bir kısım hasta kimlik belgesindeki fotoğraflarda hastaların gözlerinin yada ağızlarının olağan dışı şekilde görünmesinin mümkün olabileceğini, ancak bunun tek başına kişinin hasta olup olmadığına veya belgenin sahteliğine dair yeterli bir olgu olarak kabul edilemeyeceğini, bazı hastaların muayene sırasında bir ilacın etkisinde veya öğretilmiş olarak rol yapmış olabileceklerini, değişik tarihlerde gelen hastaların refakatçilerinin farklı kıyafetle gelmeleri h......nde hatırlanmalarının mümkün olmadığını, bu nedenle aynı refakatçinin birden fazla hastaya refakat etmiş olmasının dikkatini çekmediğini beyan etmesine rağmen,
    Sanık tarafından tanzim edilen 24.09.2004, 05.04.2005, 27.03.2006, 27.10.2006, 12.04.2007, 13.12.2007 tarihli bir kısım askerliğe elverişli değildir ve sevk geciktirme raporlarında, suç örgütünün yöneticisi konumunda bulunan ve hakkında verilen mahkumiyet kararı Dairemizce aynı gün onanan sanık ...’nın isminin, dört farklı hastanın refakatçisi olarak değişik sıfatlarla (teyzesinin oğlu, eniştesi, bir yakını ve komşusu vb.) yazılı olduğunun görülmesi,
    Sanığın bir diğer sanık ... hakkında 15.12.2006 tarihinde İzmir Asker Hastanesinde ve 13.12.2007 tarihinde İstanbul Gümüşsuyu Asker Hastanesinde (hastanın refakatçisi olarak "eniştesi G......p Çakıcı" ibaresi yazılı) sevk geciktirme raporları vermesini müteakip, aynı hastanın bu kez 2008 yılı Aralık ayındaki muayenesini, o tarihlerde İzmir Asker Hastanesinde bulunan doktor ......l"in yaptığı, bu muayene sırasında refakatçi olarak yine ..."nın hazır bulunduğu, muayene sonucu hastanın başka bir hastaneye sevk edilmesine karar verilmesi üzerine, örgüt lideri sanık ... ile sanık ..."nın 30.12.2008 ve 03.01.2009 tarihli iletişimin tespiti tutanaklarında; "......... yoktu ki, gelmiş mi yine, ......... Bey"in ve ...... Bey"in ne kadar dosyası varsa hepsini Ankara"ya göndermiş..., ...bana "Allah Allah, nasıl oldu iki sefer ...... Bey"e denk gelmişsiniz" dedi..., " şeklinde durum değerlendirmesi yapmış olmaları, aynı olay üzerine örgüt lideri ..."ün rapor almak isteyen ... ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde ise "askerliğe elverişsizdir raporu" alamayan hastanın örgüt lideri ..."e "...ben bu işten sıkıldım, vazgeçtim..." kızması,
    İzmir Asker Hastanesinde yukarıda geçen olay hakkında ifadesi alınan ve rapor tarihinde görevli olan doktor ......l"in aynı hasta ve aynı olayla ilgili olarak alınan ifadesinde; ... isimli hastadan şüphelenmesinin sebebinin; "...hastanın tavrının, konuşmasının ve fotoğrafının klinik vaka ile uyumlu olmadığı..." şeklinde belirtmiş olması, dolayısıyla sanık ..."nın kendisine göre daha kıdemsiz bir doktor meslektaşının ilk bakışta edindiği izlenimi aynı hastayı iki kez muayene edip sevk geciktirmesi kararı verirken elde edememesi,
    Hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan dava açılan ve mahkumiyet kararı Dairemizce aynı gün onanmasına karar verilen sanık ...’e ait iletişimin tespitine dair tapelerde; sanık ..."ün yönlendirdiği ve rapor tanzimi için aracılık ettiği kimi sanıklara özellikle ...... Albay’a gitmeleri, özellikle ...... Bey"in görevli olduğu günlerde gitmeleri şeklinde telkinde bulunulması, nihayet sanık ..."nın rapor düzenlediği kişiler hakkında soruşturma aşamasında dinlenilen psikiyatri uzmanı bilirkişiler tarafından psikotik ya da psikolojik bozukluk olduğunu düşündürecek patoloji saptanmadığının belirtilmesi karşısında;
    Mahkemece, örgüt yöneticileri ile doğrudan iletişimi tespit edilemeyen, hakkında 1632 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan ise suç işleme kastı sabit olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen sanık ..."nın 5237 sayılı TCK"nun 220/7 maddesi uyarınca suç işlemek amacıyla kurulan "örgüte üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde CMK"nun 223/2-e maddesi nedeniyle beraatine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi