Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1565
Karar No: 2017/1306
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/1565 Esas 2017/1306 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı eski bir işçidir. Davalı işveren ile çalışırken 2001 yılında daimi kadroya geçirildiğinde, 330 günü aşan çalışması bulunan 1999 yılı yıllık izin ücretinin ve fazla mesailerinin ödenmediğinden bahisle ödetilmesini istemiştir. Davalı işveren ise mevsimlik işçi iken yasal olarak yıllık izin hakkının bulunmadığını, kadroya geçtikten sonra ise tüm izinlerinin yasaya uygun olarak kullandırıldığını ya da emeklilik işlemleri sırasında ücretinin ödendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, davacının mevsimlik iş akdi ile çalıştığı ancak 1999 yılındaki çalışmasının 11 ayın üzerinde olduğu ve buna göre bu dönem için mevsimlik akitten sürekli çalışma olgusuna geçildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Daire kararı ile bu karar bozulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda davacının sadece 1999 yılına ait yıllık izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği ancak Mahkemece bu hususta bozma kararı verilmemesine rağmen, çalışma döneminin tamamı için yıllık izin alacağı hesaplanarak alacağın hüküm altına alınmasının kazanılmış hak ve taleple bağlılık ilkeleri ihlal edildiği için karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- İş Kanunu (4857 say
22. Hukuk Dairesi         2017/1565 E.  ,  2017/1306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı, davalı işyerinde bekçi olarak çalışırken 2001 yılında daimi kadroya geçirildiğini, daha sonra emekli olduğunu, 330 günü aşan çalışması bulunan 1999 yılı yıllık izin ücretinin ve fazla mesailerinin ödenmediğinden bahisle ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, mevsimlik işçi iken yasal olarak yıllık izin hakkının bulunmadığını, kadroya geçtikten sonra ise tüm izinlerinin yasaya uygun olarak kullandırıldığı ya da emeklilik işlemleri sırasında ücretinin ödendiğini bu nedenle alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, mevsimlik iş akdi ile çalıştığı sabit olan davacının 1999 yılındaki çalışmasının 11 ayın üzerinde olduğu görülmüş buna göre bu dönem için mevsimlik akitten sürekli çalışma olgusuna geçildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Dairemizin 30.06.2014 tarihli ilamı ile “... Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında, 1999 yılı ücretli izin hakkı yönünden dönem itibariyle TİSden yararlanmadıklarını ve Yürürlükteki İş Yasası hükümlerine göre hesaplanması talebinde bulunmasına rağmen, mahkemece, hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak, 1999 yılı için o dönem yürürlükteki TİS gereği kıdemine göre, 30 günlük izin hakkı bulunduğu kabulü ile hesaplanan ücreti hüküm altına alınmıştır. Oysa ki, burada hüküm altına alınması gereken, yerleşik yargı kararları gereği, yılda 330 günden fazla hizmet bildirimi olan 1999 yılı için izin hakkı olduğunun kabulü ile yürürlükteki İş Yasası hükümlerine göre, yılık izin ücreti alacağını belirlemekten ibarettir. Hatalı değerlendirme ile tanzim edilen bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetsiz olmuştur. Fazla mesai alacağında hesaplama sırasında matematiksel bir hata yapılarak hatalı hesaplama fazla alacağa hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca kabule göre hesaplanan vekalet ücreti eksiktir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş yapılan yargılama sonucunda davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde 06.05.2015 tarihli bozma ilamı ile bozma gerekleri yerine getirilmediği belirtilerek yeniden bozma kararı verilmiştir. Mahkemece söz konusu bozma ilamına da uyulmasına karar verilmiş yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen 12.02.2016 tarihli karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Öncelikle belirtilmelidir ki; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere;
    Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
    Uzun yıllardan beri Yargıtayın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
    Mahkeme bozma kararına uymuş ve dava hakkında karar vermiştir.
    Davacının yıllık izin ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında, 1999 yılı ücretli izin hakkı yönünden dönem itibariyle toplu iş sözleşmesinden yararlanmadıklarını ve yürürlükteki İş Kanunu hükümlerine göre hesaplanması talebinde bulunmasına göre 06.05.2015 tarihli bozma ilamında bu hususun aynen ilk bozmaya konu olmasına rağmen Mahkemece yürürlükteki İş Kanunu hükümlerine göre değil toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yıllık izin ücret alacağı belirlenerek hüküm kurulması yeniden bozma sebebi yapılmış, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda daha önceki iki kararda yalnızca 1999 yılına ait yıllık izin ücretini hesaplanıp, hüküm altına alınmasına ve bu hususta bozma kararı verilmemiş olmasına karşın kazanılmış hak ve taleple bağlılık ilkeleri ihlal edilerek çalışma döneminin tamamı için yıllık izin alacağı hesaplanarak alacağın hüküm altına alınması hatalı olup bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi