19. Ceza Dairesi 2019/2387 E. , 2019/6504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte vergilendirme hakkı ve mali yararlarının da ihlal edildiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerinin finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğacağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 15/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/677 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/12466 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin ve 27/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/672 Esas sayılı davasında verilen hükmün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2015/22330 Esas sayılı dosyasında kayıtlı bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de,
1- Hükmün gerekçe kısmında sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğu belirtilerek hükmü açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir yazılmasına karşın hüküm fıkrasında aynı yönde olumlu kanaat oluşmadığı belirtilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek çelişki oluşturulması,
2- Sanığın bir daha suç işleyip işlemeyeceğine dair oluşan kanaate yönelik çelişki bulunması nazara alınarak; dosya kapsamındaki talimat evrakına ekli belge bulunmadığının ve sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep ve kabul ettiğinin anlaşılması karşısında sanığa kamu zararının miktarı bildirilip zararın giderilip giderilmediği tespit edilmeden hükmün açıklanmasın geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi alt soyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.