Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2652
Karar No: 2017/1326
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/2652 Esas 2017/1326 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı çalışanın fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacakları davalıdan tahsil edilmesi istenmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının vekili tarafından verilen vekaletnameye göre taraf teşkilinin sağlandığı kabul edilirken, müteveffa işçinin mirasçısı tarafından verilen vekaletnameye uyulmaması hatalıdır. Ayrıca, Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gereklidir. Yargıcın tarafların iddia ve savunmalarını, delilleri ve delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında aykırılıklar bulunmaktadır. Ayrıca davalının harçtan muaf olduğu bilinmesine rağmen tahsil edilen harçlar yargılama gideri içinde hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Sonuç olarak, temyiz olunan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Kanun maddeleri: Anayasanın 141. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi.
22. Hukuk Dairesi         2017/2652 E.  ,  2017/1326 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacılar vekili, fazla çalışma, hafta tatili , ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Müteveffa işçinin mirasçılarından ..."nın 20.01.1997 doğumlu olduğu ve yargılama sırasında 18 yaşını doldurduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden bu davacı adına diğer davacı annenin vekile verdiği vekaletnameye göre taraf teşkilinin sağlandığının kabulü hatalıdır.
    2- Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Somut olayda, Mahkemece kısa kararda ve hükmün gerekçesinde fazla çalışma ücret alacağına yönelik olarak bozma sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın hüküm fıkrasında bu alacak kalemleri yönünden bozma öncesi gibi hüküm kurulmuştur.
    Yine, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1/3 takdiri indirim ile 2.803,23 TL net hafta tatili hesaplanmış olup Mahkeme gerekçesinde davacının hafta tatili ücret alacağının bu miktar olduğu belirtilmiştir.
    Ne var ki, kısa kararda hüküm altına alınan hafta tatili alacağının miktarı net 2.853,23 TL"dir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise bozma öncesi olduğu gibi 4.851,23 TL net alacağın hüküm altına alındığı görülmektedir.
    Mahkemece, kısa karar ile gerekçeli karar arasında belirtilen şekilde oluşturulan çelişki hatalı olup bozma nedenidir.
    3-Davalı harçtan muaf olduğundan harç yüklenmemesine karşın davacının yatırmış olduğu harçların yargılama gideri içinde hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş olması da ayrı bir bozma nedenidir.
    4-Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ıslaha karşı zamanaşımı itirazı değerlendirilirken dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı saklı tutularak 1/3 takdiri indirim ile 7.943,37 TL net fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL fazla çalışma ücreti alacağının bilirkişi raporunda dikkate alındığı gözetilmeden ikinci kez eklenerek 8.043,37 TL net fazla çalışma ücreti olduğu yönünde kısa karar oluşturulması doğru bulunmamıştır.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi