3. Hukuk Dairesi 2017/311 E. , 2017/3940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit, itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleşen davalı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 28.03.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı-birleşen davacı vekili adına gelen olmadı. Karşı taraf davalı-birleşen davacı vekili Av.....Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; .... Belediyesine ait ....’te bulunan AVM nin 01/02/2011 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, .... Belediyesinin 21/09/2012 tarihli yazısında 485.449,78 TL kira alacaklarının bulunduğunun, ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedilerek teminat mektubunun irat kaydedileceği ve demirbaşlar için verilen teminat çekinin nakde çevrileceği ve irat kaydedileceğinin bildirildiğini, davalı belediyenin bu talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, binadaki eksikliklerden dolayı müteahhit tarafından yer teslimi yapılmadığı gibi belediye yetkilileri tarafından da yer teslimi yapılmadığını, AVM"nin iskan ruhsatının kira sözleşmesinden 10 ay sonra Belediye tarafından alındığını, dolayısıyla bu süreç içerisinde pazarlama faaliyetleri ile kiralama işlemlerinin yürütülmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın iskansız olmasının ötesinde yapının projesi itfaiye yönetmeliğine uygun olarak yapılmadığından yangın raporu alınamadığını, bu nedenle büyük firmalara kiralama işleminin gerçekleştirilemediğini, davacı şirketin önemli harcamalar yapmak sureti ile zarara uğradığını, yükümlülüklerini yerine getirmeyen Belediyenin kira alacaklarını talep etmesinin yasal olmadığını belirterek davacı şirketin zararının tespiti ile hüküm altına alınmasına bu zararları nedeniyle davacının, Belediyeye borcu bulunmadığını tespitine ve bakiye alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, asıl davaya cevabında; davacı ..." ün 2886 sayılı yasanın 35-a maddesi gereğince Kapalı Teklif usulü ile .... Belediyesine ait taşınmazı kiraladığını, ihale şartnamesinde kiraya verilecek taşınmaza ilişkin tüm bilgilere ayrıntılı şekilde yer verildiğini, yine .... AVM işletme koşulları şartnamesi ve dekorasyon şartnamesinde kiracının kiralanan yerde hak ve menfaatlerinin ayrıntılı olarak düzenlendiğini, davacı şirket yetkilisinin kiralananı gördüğünü ve yer gösterme belgesini imzaladığını, taraflar arasında akdedilen 06/12/2010 tarihli kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın mevcut hali ile kiralandığı hususunun açıkça belirlendiğini, davacı ... Şirketinin 01/02/2011 tarihli ile 30/11/2011 tarihleri arası kira bedellerinin her hangi bir itirazda bulunmaksızın ödenmediğini, dolayısıyla davacının borcu olmadığı yönündeki itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davasında; davalının 30/11/2011 tarihinden sonra sözleşme ile kararlaştırılan kira bedellerine ilişkin her hangi bir ödeme yapılmaması nedeni ile 2012/1840 Esas sayılı takip dosyası ile .... İcra Müdürlüğünce takibe başlanıldığını, davalının itirazlarının tamamının haksız ve kötü niyetli olduğunu, belirterek davalının itirazı ile duran icra takibinin devamı, itirazın iptali ve davaya konu taşınmazın tahliyesine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davada .... İcra Daire"sinin 2012/1840 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına , davacı- birleşen davalının taşınmazdan tahliyesine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden Alya.... aleyhine icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen davalının tüm, davalı-birleşen davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı-Birleşen davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı hakkında ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazların iptali, temerrüt nedeniyle tahliye istemiyle açılan davada mahkemece, itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine vekalet ücreti verilmiş ise de tahliye nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti verilmediği anlaşılmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9.maddesine göre ise “...tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz...” düzenlemesi getirilmiştir.
İtirazın iptali ve tahliye davalarında alacak ve tahliye olarak iki ayrı dava bulunması nedeniyle alacak davasında hüküm altına alınan alacak miktarına göre ayrı, tahliye davasında yıllık kira miktarı üzerinden tarifenin 9.maddesine göre ayrı vekalet ücreti takdir edilmelidir. Mahkemece, taşınmazın tahliyesine karar verildiğine göre tahliye davası yönünden de davacı lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken yalnızca alacak davası nedeniyle vekalet ücreti verilmesi doğru değildir.
3-Davalı- Birleşen Davacı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. İtirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/02/2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 40.550 TL olarak kararlaştırılmış ve her ayın ilk 5 günü içinde ödeneceği belirtilmiştir. Sözleşmede aylık kira bedeli belirgin ve muayyendir. Sözleşmede aylık kira muayyen ve belirgin olduğuna göre talep doğrultusunda takibe konu asıl alacak üzerinden takip tarihine göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, icra inkar tazminatı isteminin şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 No"lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen asıl davalı-birleşen davacı vekili .... Belediyesi için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin asıl davacı-birleşen davalıdan alınıp, asıl davalı-birleşen davacı vekili .... Belediyesi"ne verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.