3. Hukuk Dairesi 2016/9780 E. , 2017/3962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın derdestlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan ... 24.12.2003 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkiline ait işyerindeki ticari mallar ile demirbaş eşyaların tamamının hasar gördüğünü, yangını bizzat başlatan davalı ..., işvereni olan davalı ... ve malik olarak gerekli tedbirleri almayan daval...aresinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini talebiyle....12. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2005/229 Esas sayılı davanın açıldığını, ancak 05.12.2013 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması nedeniyle yeniden dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, 7.500 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İl Özel İdaresi vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise müvekkili idarenin yangının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle,....12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2005/229 Esas 2013/652 Karar sayılı davanın derdest olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın açılmamış sayılması kararı, temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın (temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek) kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava, başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya (kendiliğinden) ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar
Somut olayda; davacı tarafından, daha evvel....12. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/229 Esas sayılı dosyasında, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanarak davanın açıldığı, davanın 3 kez takipsiz bırakılması nedeniyle 05.12.2013 tarihli celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeyerek 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacı tarafından daha önce açılan dava, açılmamış sayılma kararının verildiği 05.12.2013 tarihinde, kendiliğinden ortadan kalkmış ve derdest olmaktan çıkmıştır. Şu durumda, temyize konu iş bu davanın açıldığı 17.12.2013 tarihinde derdest bir dava olmadığından, davanın esasının incelenmesi ve varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; derdestlik, bir (olumsuz) dava şartıdır (HMK. m. 114/1-ı). Dolayısıyla, bir dava şartı noksan olmasına rağmen esasa girilmiş ve dava sırasında o dava şartı noksanlığı ortadan kalkmış ise, hüküm anında bütün dava şartları tamam olduğundan, davanın esası hakkında karar verilmelidir. Diğer bir anlatımla; dava, bir dava şartının başlangıçta noksan olduğu gerekçesiyle usulden reddedilemez. Bu nedenle, davanın açıldığı tarihte derdestlik halinin var olduğu kabul edilse dahi, bu durumun yargılama sırasında (önceki davada verilen hükmün temyiz edilmeyerek kesinleştiği 08.09.2015 tarihinde) ortadan kalktığı, eş söyleyişle mahkemece hükmün verildiği 19.11.2015 tarihinde dava şartlarının tamam olduğu, dolayısıyla hüküm anında var olmayan derdestlik hali nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.