10. Hukuk Dairesi 2018/5110 E. , 2018/8187 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ....Tic. A.Ş. ve .... San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu "İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İnceleme konusu davada; 26.12.2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilinin talep edildiği,dosyada alınan 23.01.2015 tarihli kusur raporunda davalı ... Tic. A.Ş. % 60, bu kusurun içinde kalmak üzere şantiye şefi ... % 1, ustabaşı .... % 1, .... San. ve Tic. A.Ş. % 30, bu kusurun içinde kalmak üzere ekskavatör operatörü ... % 1, sigortalı %10 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece kusur raporu esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu, Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/52 Esas - 2013/229 Karar sayılı kararı ile ..., .... ve ..."nın cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, ceza dosyasında sigortalı ve ..."ın asli, .... ile ..."nın tali kusurlu bulunduğu, sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davası dosyasında alınan kusur raporunda ise ....Tic. A.Ş. % 40, .... San. Tic. A.Ş. % 30, sigortalının % 30 kusurlu bulunduğu ve talebin kısmen kabulüne dair kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 17.12.2012 tarihli ilamı ile onanarak 12.05.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece dosyada alınan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de kesinleşen tazminat ceza davası dosyalarında kusur oranlarının farklı tespit edildiği görüldüğünden raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden ihlal edilen mevzuat hükümlerini, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçları irdeleyen, bu bağlamda işverenlerin, sigortalının ve 3. kişilerin kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan ....Tic. A.Ş. ve .... San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ....Tic. A.Ş. ve .... San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.