16. Hukuk Dairesi 2015/21313 E. , 2017/9062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 320 ada 17 parsel sayılı 1.332,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, malikinin kim ya da kimler olduğunun tespit edilememesi nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve taksime dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen nizalı taşınmazla ilgili olarak tespit öncesinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve bu yerin baraj gölü suları altında kalmadan önce tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, çekişmeli taşınmaz baraj suları altında kalmasına ve tapu kaydının beyanlar hanesinde kamulaştırma şerhi bulunmasına rağmen DSİ Genel Müdürlüğü davaya dahil edilmemiş ve taraf teşkili tam olarak sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmiştir. Yine, çekişmeli taşınmazın baraj suları altında kaldığı belirtildiği halde, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, memleket haritaları, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ve uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilerek uzman bilirkişilerce yöntemine uygun şekilde incelenmemiş, çekişmeli taşınmazın kamulaştırma alanı içerisinde kaldığı belirtilmesine rağmen ....Bölge Müdürlüğü’nden kamulaştırmayla ilgili tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar istenmemiş, yetersiz ve soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; öncelikle DSİ Genel Müdürlüğü yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosyasına konulmalı, DSİ Bölge Müdürlüğünden baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı yerin sular altında kalıp kalmadığı, yaz aylarında baraj gölündeki kısmi olarak suların çekilip çekilmediği ve kısmi çekilme ile dava konusu taşınmazın su yüzeyine çıkıp çıkmadığı, davaya konu taşımaz ile komşu taşınmazların kamulaştırmalarıyla ilgili olarak keşif ve kıymet taktirlerinin yapılıp yapılmadığı, bu yerlerle ilgili olarak taşınmazların baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına konulmalı, nizalı taşınmazın daimi nitelikte baraj gölü suları altında kaldığının belirlenmesi durumunda mahallinde keşif yapılmasına gerek olmaksızın kadastro paftası üzerinde büro incelemesi yapılmalıdır.
Yapılacak büro incelemesi sırasında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından pafta üzerinden nizalı taşınmazın mevkii, sınırları, sınır komşuları, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli, dava konusu taşınmazın kadastro paftasının ölçekleri ile kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle kapsam tayini yapılmalı, bu hususta denetime elverişli ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor tanzim edilmesi istenilmeli, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de çekişmeli taşınmaz davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğine ve davacı tarafından taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açıldığına göre; tapu kayıt maliki olmayan davalı ...’nın eldeki davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 6360 sayılı Yasa uyarınca anılan belediye başkanlığının tüzelkişiliği de sona ermiştir. Hal böyle olunca mahkemece; 6360 sayılı Yasa uyarınca taraf teşkili sağlandıktan sonra Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi, ayrıca taşınmazın baraj gölü suları altında kaldığı belirlendiğine göre taşınmaz hakkında mülkiyetin tespiti yerine, tapu iptali ve tescile karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.