Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15445
Karar No: 2016/5536
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15445 Esas 2016/5536 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15445 E.  ,  2016/5536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/444-2015/273 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın davalı Banka"da 18.06.1993 yılında açtığı hesabında en son 14.01.1994 tarihinde işlem yaptığını, bu hesap hareketinden bir hafta sonra da vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin bu özel hesabından haberdar olmadığı gibi davalı tarafça müvekkillerine herhangi bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 800,00 TL"nin son işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı defi savunmasında bulunmuştur.
    Mahkemece, davacıların elinde bulunan 18.06.1993 tarihinde açılmış olan vadesiz mevduat hesap cüzdanındaki son işlem tarihi olan 14.01.1994 tarihinde bakiyesinin 87.765.454,00 olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir işlem kaydının cüzdanda yer almadığı, her ne kadar hesap cüzdanlarındaki bilgilerin paranın bankadan çekilmediğine dair bir karine teşkil etse de tek başına paranın çekilmediğini ispatlayamayacağı, zira bankaların hesap cüzdanı olmasa da mudilerine ödeme yaptıkları, bunun yanında davalı Banka"nın her türlü belgeyi 10 yıllık zaman dilimi içinde saklama zorunluluğu olduğu dikkate alındığında bu tarih geçtikten sonra paranın çekildiğini belgeyle ispatlamasının beklenemeyeceği, mevcut şartlar içerisinde davacının davasını ispata yeter delili bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, vadesiz mevduat hesabında bulunan mevduatın tahsili istemine ilişkindir.
    5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesi “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Kurulca belirlenir” şeklinde, Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8"inci maddesi de "Bankalar bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan ve tutarı 50 Türk Lirası ve üzerindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini, başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının Fona devredileceği hususunda, izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyarmak zorundadır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan ve tebligatların yapılması koşuluna bağlıdır. Başka bir anlatımla, sahipleri hakkında bu yönde uygulama yapılmadan banka nezdindeki hakları ve alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramaz. Esasen Dairemizin uygulamaları da bu yöndedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 18.10.2004 tarih ve 2004/820 Esas 2004/9907 Karar sayılı ilamı, 11.01.2010 tarih ve 2008/8695 Esas 2010/154 Karar sayılı ilamı)
    Somut olayda, davacılar murisinin davalı nezdinde bulunan vadesiz mevduat hesabında, en son 14.01.1994 tarihinde işlem yapılmış olup, TMSF"nin cevabi yazısı ve Banka teftiş raporundan, söz konusu hesapta bulunan bakiye mevduatın Fona devredilmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemenin de kabulünde olduğu üzere hesapta bulunan mevduatın hesap cüzdanı ile çekilme zorunluluğu bulunmamakta ise de mahkemece, varsayıma dayalı olarak hesaptaki mevduatın hak sahibine ödendiği kabul edilmiştir. Halbuki davalı Banka"ya ait olan ispat külfeti tersine çevrilerek davacıya yükletilmiş, davalı Banka tarafından, davaya konu mevduatın hak sahibine ödendiği ispatlanamadığı gibi, yasal düzenlemeler gereğince üzerine düşen yükümlülükler yerine getirilmediğinden, zamanaşımı süresi işlemeye dahi başlamamıştır. Bu durumda, zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemeyeceğine göre, davacının talep edebileceği alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, hükmün davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi