MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/357-2013/402

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete 10.11.2008 tarihli sözleşme ile özel güvenlik hizmeti verdiğini, 5510 sayılı Yasa"nın 81/1-ı maddesine göre %5"lik işveren desteğinin müvekkilinin hak edişlerinden kesilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, 01.03.2011 tarihine kadar yapılan 30.850,16 TL kesintinin temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kesintinin, mevzuat ve sözleşme koşullarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 5510 sayılı Kanunu"nun 81. maddesinin 1. fıkrasının "ı" bendine göre 2008 yılı Aralık ayı ila 2010 yılı Şubat ayı dönemine ilişkin davacı hak edişlerinden 30.850,16 TL kesinti yapıldığı, Kamu İhale Genel Tebliği"ne göre yapılan kesintinin haksız olduğu, 5510 sayılı Kanun"la sağlanan %5 oranındaki indirimin işverene sağlanan Hazine yardımı olduğu ve fiyat farkı olarak nitelendirilemeyeceği, yardımdan faydalanmanın ön koşulunun, işverence aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde verilmiş olması ve cezalı bulunmaması gerektiği, davacının da böyle bir durumunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 30.850,16 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmedilen ticari faizin 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesinde düzenlenen ticari işlerdeki temerrüt faizi oranı olan avans oranına karşılık gelmesine ve bu oranın infazda nazara alınacağının tabii bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, taraflar arasındaki güvenlik hizmeti alım sözleşmesi uyarınca davacı hak edişlerinden yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı şirkete hitaben kaleme alınan 03.05.2011 tarihli başvuru yazısında 30.850,16 TL hak ediş kesintisinin tahsili talep edilmiştir. Başvuru yazısı miktar ve ödeme talebi içerdiğinden, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK"nın 101. (TBK"nın 117.) maddesi hükmüne uygun temerrüt ihtarı niteliğinde olup, mahkemece bu yazının davalı şirkete tebliğ edilip edilmediği üzerinde durularak, tebliğ edilmiş olduğunun tespiti halinde tebliğ tarihini izleyen günden;
tebliğ edilmemiş olduğunun tespiti halinde ise dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, hükümde "temerrüt tarihinden itibaren işleyecek" ifadesine yer verilmesi suretiyle infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.