4. Hukuk Dairesi 2014/7838 E. , 2014/11896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/12/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle davalının süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davacı HUMK’nun 433/2. maddesinde belirlenen on günlük süreyi geçirdikten sonra temyiz ettiğine göre temyiz istemi reddedilmelidir.
2- Davalının temyiz itirazlarına gelince:
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının eski eşi olduğunu, aralarında devam eden dava dosyalarına sunduğu dilekçelerdeki beyanlarıyla kişilik haklarını ihlal ettiğini, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/175 Esas sayılı dosyasına sunduğu dilekçesindeki: “… Kırk yıla yakın avukatlık yapmış birinin bu gayri ciddilik içerisinde bulunduğunu da görmüşler midir? Görülüyor ki davacı doğru davranma erdemliliğini de bilmiyor. Hiç hakkı olmayan bir şeyi nasıl talep edebiliyor? Kendi aklınca herkesle dalga geçiyor. Yutturabilirse. … Davacı haktan hukuktan anlamış olsa idi, bizim mahkemelerde ne işimiz vardı.” ifadeleriyle; ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/230 Esas Sayılı dosyasına sunduğu 15/03/2010 tarihli ve 26/01/2011 tarihli dilekçelerindeki: “... Benim vekaletimin aslı kendisinde olmadığı halde, adıma yeniden vekaletname doldurarak tapuya müracaat etmesi sahteciliğin daniskasıdır. … Bu itibarla; hem sayın mahkemeyi hem de bizleri yanıltmak istedikleri apaçıktır. Hayatımda hiçbir zaman hileli işlere girmedim. Alnım açıktır. Ama davacının benim gibi olmadığını ifade edebilirim. … Davacının gerçekleri saklayarak, çelişki içine düşmesi, çıkmaza girmesi, samimi olmaması kendisinin boy aynasıdır. ...” ifadeleriyle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; istem kısmen kabul edilmiştir.
Davalının ... 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nce yukarıda anılan 26/01/2011 tarihli dilekçesindeki beyanları nedeniyle hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Hükmün açılanmasının geri bırakılmasına dair ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte değildir.
Davalının sunduğu dilekçelerle: Davacının, açtığı davalarda hakkı olmayan taleplerde bulunduğunu, vekaletnemesini tapuda usulsüz şekilde kullandığını, mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını sert bir dille ifade ederek savunmalarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davalının beyanlarının hak arama özgürlüğü içerisinde kaldığı ve yasal savunma sınırları dâhilinde olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı mahiyeti bulunmadığı açıktır.
Mahkemece bu yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacının katılma yoluyla yaptığı temyiz talebi süresinde olmadığından ilk bentte açıklanan nedenle temyiz talebinin reddine, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.