Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3224
Karar No: 2018/8402
Karar Tarihi: 23.10.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3224 Esas 2018/8402 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/3224 E.  ,  2018/8402 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun"un 4,b/4. maddesi kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun"da, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
    İnceleme konusu davada; davacı 01.06.1998-10.07.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini, aksi yöndeki kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep etmiş, mahkemenin 06.10.2015 tarihli davanın kabulü ile davacının 01.06.2013 tarihi itibariyle kısmi yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine dair kararının davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/23075 Esas, 2016/1405 Karar sayılı 09.02.2016 tarihli ilamı ile davacının tescili bulunan 01.06.1998-31.12.1998 ve 01.08.2008-07.08.2012 dönemleri yönünden talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tevkifat bulunmayan yıllara ilişkin olarak, davacının 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmeli, belirlenecek sigortalılık süresine göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek sonuca varılması yönünden karar bozulmuştur.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, eldeki davada 01.06.1998-31.12.1998 ve 01.08.2008-07.08.2012 dönemleri yönünden davanın reddine dair verilen karar yerinde ise de; anılan bozma ilamında da belirtildiği üzere, Mahkemece, tevkifatın bulunmadığı 01.01.1999-01.08.2008 dönemi için, 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatının bulunup bulunmadığının araştırılması ile devamında belirlenecek sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi