16. Hukuk Dairesi 2015/19406 E. , 2017/9249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., .... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 155 ada 5 parsel ile 120 ada 232 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan 121.85 metrekare büyüklüğünde olup fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 13.05.2013 tarihli rapor ekinde ibraz edilen krokide kırmızı renkle boyanan ve (A) harfi ile gösterilen bölümün bahçe vasfı ile davacı adına taşınmazın bulunduğu adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın aslında yol olmadığı ve davacıya ait 155 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile bütünlük arz ettiği, tespit tarihi ve öncesi itibariyle davacı yararına zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Yapılan ilk keşifte dinlenen davacı tanıkları çekişmeli taşınmaz bölümünün 1972 yılına kadar patika yol olarak kullanıldığını, ancak 1972"de 155 ada 5 parsel sayılı taşınmazın batısındaki yol açılınca burayı kullanmayı bıraktıklarını, ikinci keşifte dinlenen komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişilerin bir kısmı taşınmazın son 10 yıldır davacının zilyetliğinde olduğunu, bir kısmı 155 ada 5 parsel sayılı taşınmazın batısındaki yol açıldıktan sonra da davaya konu kısmın köylülerce yol olarak kullanıldığını, bir kısmı ise 50 yıl önce patika olduğunu ancak sonrasında kapandığını beyan etmiştir. Mahkemece davacı tanıkları ile yerel bilirkişi anlatımlarındaki çelişki giderilmeden, dava konusu yol olarak bırakılan taşınmaz bölümünün sadece harman döneminde kullanılan bir yol mu olduğu yoksa kadim nitelikte bir yol mu olduğu konusundaki tereddüt giderilmeden, paftasına göre devamı olduğu anlaşılan yolun kalan bölümlerinin ne olduğu, kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, sadece harman zamanında davacının izni ile geçilen bir yol mu olduğu yoksa tüm köylünün kullandığı kadim yol niteliğinde mi olduğu, halen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, yol olarak kullanılmıyor ve davacının zilyetliği var ise kaç yıldır ne sıfatla olduğu, dava konusu bölüm dışında kalan ve paftasında yol olarak gösterilen bölümlerin halen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, paftadaki bu yolun nereden gelip nereye gittiği hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişisinden taşınmazın toprak durumu ve varsa üzerindeki tarımsal faaliyetin kaç yıldır devam ettiğini bildirir rapor alınmalı, bilirkişi raporları taşınmazın fotoğrafları ile desteklenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.