12. Ceza Dairesi 2016/5816 E. , 2018/6207 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 51/1-3-6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
25.10.2013 günü saat: 13.00 sıralarında sanık sürücü ..."ın yönetimindeki tescilsiz ve plakasız motosikleti ile yerleşim yeri içinde, 11 metre genişliğinde, çift yönlü, düz, eğimsiz, kuru, asfalt kaplama yolda seyir halinde iken, Kent Taksi Durağı önü Eser Sokağı kavşağına geldiğinde, seyir istikametine göre yolun sağ tarafından karşıdan karşıya geçmekte olan yaya ..."a motosikletinin orta ve arka sağ kısımları ile çarpması neticesinde yayanın kaldırıldığı hastanede 03.11.2013 tarihinde vefat ettiği olayda, yayanın ilk adli muayene raporunda başının üst kısmında 2 cm kadar kesi, boyunda ağrı, sırtta ağrı tanımlandığı, Zonguldak Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 21.05.2014 tarihli raporunda “kişinin haricen tarif edilen yaralarının ölüm meydana getirir nitelikte olmadığı,otopside elde edilen makroskopik ve mikroskopik bulgular, tıbbi belgeler ve olayın oluş şekli hep birlikte değerlendirildiğinde; kişide mevcut kalp hastalığının trafik kazasından sonra aktif hale geçtiği, hastanede tedavi altına alındığı ve tedavisi devam ederken hastanede öldüğü göz önüne alındığında, ölüm ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunduğu, bu cihetle kişinin ölümünün kendisinde mevcut ileri derecede kalp damar hastalığının trafik kazasının efor ve stresine bağlı aktif hale geçmesi ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtilmiş olması karşısında, ölene ait tüm tıbbi bilgi ve belgeler temin edildikten sonra, kişide meydana gelen ölüm ile kaza arasında illiyet bağının olup olmadığı, ölenin aldığı darbelerin öldürücü nitelikte bulunup bulunmadığı ve ölüm sebebinin net şekilde tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, bahse konu hususlarda rapor alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Ehliyeti bulunmayan, kullandığı plakasız motosiklet ile yaya ..."a çarpan ve olaydan sonra kaçıp güvenlik güçlerinin araştırması sonucu 03/11/2013 tarihinde yakalanan sanık hakkında, "duruşmadaki iyi hali" şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirime dayalı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerekçesine dayalı tebliğnamedeki 2 numaralı bozma öneren görüşe, TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasının mahkemenin takdirinde olması ve kanunda tanımı yapılan gerekçeye dayanılması sebebiyle iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 13.00 sıralarında aracı ile cadde üzerinde seyir halinde olan sanığın, karşıdan karşıya geçmekte olan yaya ..."a çarparak ölümüne neden olduğu anlaşılan olayda; olayın tek ve esaslı tanığı olup hazırlık soruşturması sırasında ifadesine başvurulan ve ancak yargılama aşamasında dinlenilmeyen ..."ın usulen mahkemeye celbi ile beyanının tespiti, çarpma olayının nasıl ve ne şekilde meydana geldiği, çarpma noktasının neresi olduğu ve sair hususlarda ayrıntılı olarak dinlenilmesi, katılanın ölmeden önce eşinin kazaya ilişkin olarak beyanının tespit edilip tutanağa bağlandığını, ancak tutanağın dosyada bulunmadığını beyan etmesi karşısında, söz konusu tutanağın ilgili kurumdan temin edilmesi, tutanak tutulduğu sırada müteveffanın beyanına şahit olduğu iddia edilen tanık İbrahim Aydoğdu’nun dinlenmesi, bilahare dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek, olay yerinde kazaya ilişkin herhangi bir iz ve delil bulunmadığı da gözetilip, çarpma noktası ile yol durumu ve yaya ..."ın çarpma anında kat ettiği mesafede nazara alınarak olayda sanığın kusurlu olup olmadığı ve var ise kusurunun niteliği konusunda ayrıntılı rapor alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile ve çarpma yeri konusunda sanığın gösterimine dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporlarına istinaden sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.