19. Hukuk Dairesi 2013/17440 E. , 2014/1607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki hesabından sahte talimatlarla davalı ..."e ödeme yapıldığını, talimatlar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, ödeme talimatındaki imzaları davacının talimatı ile müvekkilinin attığını, çekilen paralar ile davacının muhtelif borçlarının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili, imzalarda iğfal kabiliyeti olduğundan yapılan ödemelerde kusurunun bulunmadığını, davacının hesabını 2004 yılından beri kullandığını ve internet bankancılığını da kullandığından çekilen paralardan haberdar olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... yönünden sorumluluğun vekalet sözleşmesine dayandığı ve 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davalı ..."in icra takibine itiraz dilekçesinde zaman aşımı defini ileri sürdüğünden bu davalı yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği, davalı bankanın sorumluluğunun mevduat sözleşmesine dayandığı, dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı bankanın hesabından diğer davalının davacı adına onun imzasını taklit ederek bir kısım TL ve döviz paralarını çektiği, davacının çekilen bu paralardan bilgisinin bulunduğu, paraların çekildiği tarih olan 2004 yılından icra takibinin yapıldığı 2011 yılına kadar sukut ederek örtülü icazet verdiği, davalı bankanın hesaptan para çekim işlemlerinde, imza kontrolünde daha özenli ve hassasiyet göstermesi zorunlu ise de, aradan geçen süre gözetildiğinde davacının icra takibini yapması TMK 2 maddesinde düzenlenen objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun bir davranış olmayıp hakkın kötüye kullanılması olduğu, davacının yapılan bu usulsüz para çekimine rağmen bir zarara uğramadığı, davalı banka yönünden davanın sabit olmadığı gerekçesiyle davanın her iki davalı yönünden de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının davalı bankada yapılan havale ve ödeme işlemlerinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin davalı bankaya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yanca başlatılan icra takibinde davalı takip borçlusu ... tarafından borca ve alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de açılan itirazın iptali davasında vekil aracılığı ile verilen davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulmamıştır. Bu nedenle mahkemenin icra dairesine yapılan zamanaşımı itirazını davaya yapılmış gibi kabul ederek itirazın iptali davasını davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle reddi usulsüzdür. Ne var ki davalı ..."in diğer davalı banka nezdinde yaptığı işlemlerden davacı haberdar olup bu işlemler onun icazeti ile yapılmıştır.Açıklanan gerekçelerle davanın davalı ... yönünden de esastan reddi gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımından reddi doğru değidir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi temyiz edenin sıfatına göre yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün davalı ... yönünden gerekçe ve sonuç değiştirilip düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı bankaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasındaki "Davacının davasının davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine" kısmının hükümden çıkarılarak "Davalı ..."e yönelik açılan davanın ispatlanamadığından reddine" şeklinde düzeltilerek hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.