20. Hukuk Dairesi 2017/6427 E. , 2017/10642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 2. Tüketici ile ... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
... 2. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığa konu kredinin ticari kredi niteliğinde olması nedeniyle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise her ne kadar davalı bankaca davaya ve takibe konu kredinin ticari kredi olduğu ileri sürülmüş ise de kredi sözleşmesi ve eki rehin sözleşmesi, kredi geri ödeme planı, davalı banka yazısı ve trafik kayıtlarından, söz konusu kredinin davacı adına trafikte tescilli olan 33 BUH 35 plakalı aracın alımı için kullandırıldığı, kredi kullanımının söz konusu araca banka lehine rehin konulması şartına bağlı olduğu ve araç üzerine banka lehine rehin tesis edildiği, kredinin kullanıldığı aracın hususi araç olduğu ticari araç olmadığı, davaya konu takibin kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatıldığının sabit olduğu, kredi sözleşmesinin asıl tarafı olan borçlu dava dışı ... Çınar"ın tacir olduğu ileri sürülmediği gibi, davacının da tacir olmadığı, her ne kadar kredinin ticari kredi olduğu davalı bankaca belirtilmiş ise de gerek imzalanan kredi sözleşmesi, gerekse bankanın cevabi yazısından davaya va takibe konu kredinin taşıt kredisi olduğu, krediye konu ve kredi alımı karşılığında üzerine ilgili banka lehine rehin konulan aracın ticari araç olmadığı anlaşıldığından kullanılan kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklinde açıklandıktan sonra, 2. maddesinde “ Bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4822 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin (e) bendinde tüketicinin, “bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi”; (h) bendinde tüketici işleminin, “mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı - sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukukî işlemi”, (f) bendinde satıcının, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri”; (c) bendinde ise malın, “Alış - verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” ifade edeceği belirtilmiştir. 23. maddesinde de, bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı, düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Davacı vekili; müvekkili ... Çınar"ın dava dışı oğlu ... Çınar"ın davalı banka ile imzaladığı nakdi kredi sözleşmesini, müvekkilinin müteselsilen kefil sıfatıyla imza attığını, yine bu sözleşmeye ek olarak müvekkilinin adına kayıtlı 33 BUH 38 plakalı aracı davalı tarafa taşınır rehni sözleşmesi ile rehin verdiğini, bunun üzerine davalı tarafın dava dışı ... Çınar ile müvekkili aleyhine ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/2662 Esas sayılı dosya ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin müteselsilen imza atmasından dolayı sorumlu olmadığını, zira temyiz hakkına sahip olmadığını ileri sürerek müvekkili hakkında açılan icra dosyasında borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun, müşterek borçludan tahsili için başlatılan icra dosyasında borçlu olmadığının tespit edilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı taraf ve krediyi kullanan dava dışı gerçek kişi tacir olmadığı gibi bahse konu kredi kullanılarak satın alınan ve banka lehine rehin tesis edilen aracın hususi araç olduğu ticari araç olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.