10. Hukuk Dairesi 2016/6457 E. , 2018/8487 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirttiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 28.09.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %48,2 oranında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan 52.031.48 TL gelir, 1.360,45 TL geçici iş göremezlik ödeneği ve 260,00 TL tedavi gideri nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işveren ... ve 3. kişi olarak söz konusu soğan kesme tasnif makinesininin pazarlamasını yapan davalı ..... müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayıl...........nun 21. maddesidir. Yargılama sonucunda davalı ........."nin %40 kusurlu, davalı ..."ın %40 kusurlu, kazalı işçi .....%20 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Mahkemece hatalı hesap raporu doğrultusunda yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne, 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesi gereğince, davalı........oranı karşılığının 1/2 si 10.702,28 TL"nin, davalı işveren ..."dan %40 kusur oranı karşılığının 21.404,57 TL"nin, sarf ve onay tarihi olan 20/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan tüm taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İş kazası veya meslek hastalığına birlikte sebebiyet veren sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda ise, işverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri X işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı X üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı, kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygundur.
Dolayısıyla yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda hesaplama yapıldığında, işveren ...’ın peşin sermaye değerli gelir yönünden müteselsil sorumluluğu 31.218,88 TL, 3. kişi konumundaki davalı şirketin peşin sermaye değerli gelir yönünden müteselsil sorumluluğu ise de 20.812,59 TL kadar olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca masraflar yönünden her iki davalı da %80 oranda müteselsilen sorumlu olduğu anılan kanunun 21. maddenin 4. fıkrası gereği belirgindir. Böylece somut olayda işveren bakımından toplam sorumluluk miktarı 32.498,16, 3. kişi konumumdaki şirketin toplam sorumluluk miktarı 22.092,15 TL’dir. Davalı işveren ve 3. kişi konumundaki diğer davalının anılan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, öngörülen ilkeler ve özellikle değinilen 4. fıkra hükmü çerçevesinde belirlenmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
“1-Her ne kadar davalı işveren ve 3. kişi konumundaki şirketin sorumluluğu ıslah miktarı dışında kalmışsa da taleple bağlı kalınarak; davanın kabulü ile 32.106 TL kurum alacağının 3 kişi konumundaki şirketin sorumluluğu 22. 092,15 TL ile sınırlı olmak üzere peşin sermaye değerli gelir yönünden onay tarihinden geçici iş göremezlik ödeneği yönünden ödeme tarihlerinden tedavi giderleri yönünden ise sarf tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.193,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kurum tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri, bilirkişi ücreti, ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.368,36 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı kuruma verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı Kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanıp takdir edilen 3.852,08 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı kuruma verilmesine,
6-Davacı Kurum tarafından yatırılan gider avansından kalan 131,64 TL den gerekçeli kararın tebliği için gerekli masraflar düşüldükten sonra artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı kuruma iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı Değirmencioğulları ......i. tarafından yatırılan 50,00 TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,” yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıdaki yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......