3. Hukuk Dairesi 2017/1958 E. , 2017/4192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ecrimisil alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan kiraladığı.... ili, .... İlçesi, 4 nolu parsel olan taşınmazda kiracı iken, dava dışı kişiler tarafından açılan dava sonucunda 749,67 m²"lik yere tecavüzleri olduğundan bahisle 37.088,00 TL ecrimisil bedeli ödemek zorunda kaldığını, oysa bu yere ilişkin olarak davalılara kira bedelinin tam olarak ödendiğini, kendilerinin taşınmazın ifraz hisse devri ve satış yoluyla üçüncü şahıslara geçmesinden haberleri olmadığını, kiraya verenin uğradıkları bu zararı gidermesi gerektiğini, bu nedenle de 37.088,00 TL"nin 19/01/2010 ödeme tarihi itibariyle yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı şirkete fabrika binasının kiralandığını, davacının burayı depo olarak kullanırken fazla miktarda gelen malzemelerini bahçeye yığdığını, müvekkillerinin kira sözleşmesinde bina ve bahçesinin kiralandığına ilişkin bir beyanları olmadığı, davacının kendi inisiyatifiyle bahçede, tapuda ...şirketine ait olan kısıma da mallarını depo ederek kullandığını, ...şirketinin ise ecrimisil talebiyle taşınmazın maliki müvekkillerine ve davacıya karşı dava açtığını, .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülen davada kendileri hakkında husumet yönünden red kararı verildiğini, bu kesin hüküm karşısında davacının dava açma yetkisinin bulunmadığını, aynı iddiaların .... Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde değerlendirildiğini, davanın yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olduğu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde tecavüzlü kısmın, davalılar tarafından davacı şirkete kiraya verildiğine dair bir hüküm bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- ) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, dava kiracı tarafından dava dışı üçüncü kişilere ödenmek zorunda kalınan ecrimisil bedelinin kiraya verenden tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, 29.04.2013 tarihinde 6100 Sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- ) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.