3. Hukuk Dairesi 2017/1949 E. , 2017/4193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, 01.12.2005 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesine göre davalının aylık 180 Euro kira ödediğini ve kiranın günün koşullarına göre düşük kaldığını belirterek 01.12.2010 tarihinde başlayan dönemden itibaren aylık kira bedelinin 1.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini, ‘’alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 01.12.2011 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 800-TL olarak hükmedilmesine karar verilmesi’’ şeklinde değiştirmiş, daha sonra 03.12.2012 tarihinde ikinci ıslah dilekçesi sunarak talebini ‘’alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda 01.12.2011 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 730-TL olarak hükmedilmesine karar verilmesi’’ şeklinde değiştirdiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili, 01.01.2008 tarihinde kira bedelinin aylık 180 Euro olarak kararlaştırıldığını, kiranın döviz olarak belirlenmesi nedeniyle artış talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19.03.2014 günlü ve 2013/10717 Esas, 2014/3321 Karar sayılı ilamı ile rayiç kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kabulü ile 01/12/2011 tarihinden başlayan kira döneminden itibaren kira bedelinin 730,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının, lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde kira bedelinin aylık 1.000-TL olarak tespitini istemiş, yargılama sırasında ise alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talebini ıslah ederek, bilirkişi raporunda belirlenen aylık kira bedeli doğrultusunda talebini indirdiklerini beyan etmiştir. Her ne kadar Mahkemece son ıslah dilekçesine itibar edilmek suretiyle, adil ve hakkaniyete uygun bulunan bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde talep edilen ile Mahkemece tespit edilen aylık kira bedelleri arasındaki fark dikkate alındığında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesine göre kira tespiti davalarında tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Halen ödenmekte olan aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan miktar arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden davacı yararına, davada talep edilen aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık kira bedeli arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden de davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekir. Mahkemece reddedilen dava değeri üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.