3. Hukuk Dairesi 2015/16038 E. , 2017/4231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 122151 numaralı elektrik abonesinin kullanıcısı olduğunu, 28/09/2010 tarihinde kaçak elektrik kullandığından bahisle elektriğinin kesildiğini, 69.288,60 TL kaçak enerji kullanım cezası ve 12.723,10 TL ek tahakkuk faturası olmak üzere toplam 82.011,70 TL borç tahakkuku yaptığını, oysa kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığı, yasal olarak kurulmuş bir aboneliğin mevcut olduğunu, sayaca müdahalenin olmadığını ileri sürerek davalı kuruma toplam 82.011,70 TL ve işleyecek faizlerden borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; kaçak elektrik kullanımı ile ilgili tutanakların mevcut olduğunu, iyi niyetli olmayan kişilerin güya bir sayaç takarak Yargıtay kararı gereği cezadan kurtulma yoluna girdiklerini, yapılan borç tahakkukunun usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, davacının 12.723,10 TL ek tahakkuk faturası ve 69.288,60 TL kaçak elektrik bedeli olan toplam borcun 66.146,56 TL"sinden ve bu miktara dava tarihinden itibaren işleyecek faizlerinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dava; kaçak elektrik kullanıldığından bahisle düzenlenen tutanağa istinaden tahakkuk eden bedel nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı şirketin kendi adına olan 122151 numaralı elektrik aboneliğini kullanmakta iken 25.09.2008 tarihinde borcundan dolayı elektriğinin kesildiği, 25.12.2008 tarihinde; mührü kırarak kesik olan elektriği kullandığından bahisle tutanak tutularak elektriğin tekrar kesildiği, 29.02.2010 tarihinde ise yine; borcundan dolayı kesilip mühürlenen elektriğin kurum bilgisi olmadan açılıp kullandığının tespit edildiğinden bahisle tutanak tutularak bu kez sayaçların söküldüğü, 28.09.2010 tarihinde ise; aboneliğinin elektriği açılmaya gidildiğinde bu kez de davacının kuruma kaydı olmayan yeni bir sayaç takarak elektrik kullandığından bahisle davaya konu tutanağın tutulduğu ve bu tutanak çerçevesinde 69.288,60 TL kaçak elektrik kullanım tahakkuku ve 12.723,10 TL ek tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya arasında bulunan bilirkişi raporları incelendiğinde; ilk raporda;davacının 33.087,89TL kaçak bedeli, 6.875,85TL ek tahakkuk bedelinden sorumlu olduğu, ikinci raporda; davacının 21.843,70TL kaçak bedeli, 3.712,17TL ek tahakkuk bedelinden sorumlu olduğu, hükme esas alınan son raporda ise davacının 5.965,08TL kaçak bedeli, 1.125,63TL ek tahakkuk bedelinden sorumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle bilirkişi raporları arasında açık çelişki ve fahiş fark bulunmaktadır.
Kural olarak, bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez. (HMK 266.md vd.)
Somut olayda, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna, tüm belgeleri ve önceki raporları incelettirip, davalı tarafından bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar da dikkate alınarak, çelişkileri de giderecek nitelikte rapor hazırlanması sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmelidir.
2-) Bozma nedenlerine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.