Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9993
Karar No: 2021/9230
Karar Tarihi: 29.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9993 Esas 2021/9230 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/9993 E.  ,  2021/9230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı borçlu hakkında Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2017/3390 esas sayılı dosyası ile 100.000 TL asıl alacak yönünden başlatılan ilamsız icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, davalı ..."dan 04/11/2016 tarihli "senettir" başlıklı belgeden dolayı 100.000 TL alacaklı olduğunu, iş bu sözleşme kapsamında davalının ... ilçesi, Yeni Mahallesi ... mevki ... ada 54 parsel numarasında tapuya kayıtlı tarlayı 100.000 TL bedelle kendisine sattığını, sözleşme ve vekaletnameye duyduğu güvenden dolayı kendi adına kayıtlı ...plakalı 100.000 TL bedelli aracı 04/11/2016 tarihinde davalıya devrettiğini, davalının aracı teslim ve devir aldıktan 81 gün sonra kendisini Kayseri .... Noterliğinin 24/01/2017 tarihli 01886 yevmiye nolu düzenleme şeklinde azilname ile taşınmaz satış yetkisine ilişkin vekaletnameden azlettiğini, aracın bedelini de iade etmediğini, davalının borca itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline, alacağın % 20"sinden az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece Mahkemesince, 2017/587 E. - 2018/268 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş; davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.H.D."nin 2018/2094 E. 2020/868 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Eldeki dava, "senettir" başlıklı belgeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup itirazın iptali davasıdır. Davacı, aralarında düzenlenen senet nedeniyle 100.000 TL alacağı talep etmektedir. Davalı ise davacı ile irtibata geçmesi üzerine 79.000 TL bedelle araç satış konusunda 04/11/2016 tarihinde anlaşıldığını, araçta davacının sürekli olarak çalıştığını söylediği ekspertiz firmasından ekspertiz raporu alındığını, söz konusu raporda aracın dış aksamı, kaporta ve fren sistemine ilişkin inceleme yapıldığını, aracın teknik ve mekanik sistemine dair herhangi bir inceleme yapılmadığını ve aracın kilometresinin 51.000 km olduğunun belirtildiğini, aracın bedeline karşılık 7.500 TL"lik çek ve adına kayıtlı 182 ada 54 parsel sayılı taşınmazı ile takas edilmesi suretiyle alındığını, tarafından taşınmazın devri konusunda davacıya 04/11/2016 tarihli 26302 nolu düzenleme şeklinde vekaletname verildiğini, ayrıca söz konusu taşınmazın üçüncü bir şahsa satılmasının önlenmesi hususunda "senettir" başlıklı belge tanzim edildiğini, aracın henüz bedeli tam ödenmediğinden bir müddet kullanılamadığını, daha sonra 2017 yılı Ocak ayında kullanmaya başladığını ve arızalanması nedeniyle yetkili servise götürüldüğünde, servis yetkililerinin aracın devrinin alındığı tarihte 83000-85000km de olduğunu bildirdiklerini, aracın devir alınmadan önce motor ve mekanik anlamda çok fazla müdahale edildiğini, bu durumun öğrenilmesi üzerine davacı ile irtibata geçilip aracın iade alınması veya araçtaki ayıp nedeniyle indirime gidilmesi konusunda teklif yapılmasına rağmen davacının buna yanaşmadığını, bunun üzerine de sözleşme konusu taşınmazın devri için davacıya verilen vekaletten davacının azledildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; davacının davalı yana araç sattığı, karşılığında davalı tarafından davacıya tarla satış yetkisi içeren vekaletname verildiği, daha sonra davacının bu yetkiden azledildiği, taraflar arasında 04/11/2016 tarihli senettir başlıklı belge düzenlendiği, buna göre " ...her hangi bir sebeple vermiş olduğum vekaleti azledecek olursam, veya .... başkalarına satacak olursam hiç bir şeye lüzum bırakmadan bu arkadaşa 100.000 TL ödeyeceğimi şimdiden kabul ediyorum." imza ... şeklinde olduğu hususlarında taraflar arasında anlaşmazlık yoktur. Buna göre davacı edimini yerine getirmiş aracı teslim etmiş ve davalı adına tescil ettirmiş, karşılığında davalı taşınmazının yan davacıya satış yetkisini içeren vekaletten azlederek kendi üzerine düşen edimini yerine getirmemiştir. Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafça aracın arıza yapması üzerine durumun davacıya telefon açarak bildirildiği, davacının hasarı kabul etmemesi üzerine 2017 yılı Ocak ayında davacının vekaletten azledilmiş olduğu, gizli ayıbı düzenleyen Borçlar Kanunu"nun 223/2.maddesinde olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıbın sonradan anlaşılması halinde bu ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi aksi halde malın ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağının hükme bağlandığı, davalı tarafa söz konusu ... plakalı aracın 04.11.2016 tarihinde devredildiği, davalı tarafça araçtaki arızanın 2017 yılı Ocak ayında öğrenildiği ifade edildiği; davalı tarafça dosyaya sunulan belgeler arasında söz konusu araçtaki ayıbın 2017 yılı Ocak ayında ortaya çıkarıldığına dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, sunulan servis belgelerinden davalının aracı 09.05.2017 tarihinde servise götürdüğü, gizli ayıbı öğrenen davalının bunu hemen davacıya bildirdiğine dair de soyut iddia dışında bir belge dosyaya sunulmadığı, davalı tarafça davacının vekaletten azline yönelik azilnamede de azil sebebine dair herhangi bir bilgiye yer verilmediği, cevap dilekçesinde açıkça icra takibine geçildikten yani 15.03.2017 tarihinden sonra aracın kullanılmaya devam olunduğunun bildirildiği, davalının, söz konusu aracı ayıp kapsamında iade etmediği ve herhengi bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmıştır. "senettir" başlıklı belgedeki düzenlemeye göre davalı tarafça yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde davacıya 100.000 TL ödeyeceği kararlaştırılmış olup, bu kararlaştırma TBK"nun 179/1 maddesinde düzenlenen seçimlik ceza-i şart niteliğindedir. Öyle ki TBK"nun 179/1 maddesine göre sözleşme hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediği takdirde aksine kararlaştırma yoksa alacaklı ya edimin ifasını ya da ceza-i şartın ödenmesini talep edebilir. Davacı eldeki dava ile ceza-i şartı talep ettiğine göre TBK"nun 180/2 maddesindeki alacak davacının uğradığı zararının ceza tutarını aşamayacağı gözetilerek davacının taşınmaz satış yetkisine ilişkin vekaletten 24/01/2017 tarihinde azledilmiş olduğu göz önüne alınarak, bu tarih itibariyle dava konusu taşınmazın rayiç değerinin tespit edilerek, söz konusu değer sözleşmede belirtilen 100.000 TL"nin altında çıkarsa bu değere, üstünde hesaplanırsa en fazla 100.000 TL"ye hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi