Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2152
Karar No: 2016/167
Karar Tarihi: 12.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/2152 Esas 2016/167 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/2152 E.  ,  2016/167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2012/410-2014/470 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12/01/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin şirket müdürü davalı ... ile birlikte ......"nin % 40 paya sahip ortağı olduğunu, şirketin sanayi sitesinde kooperatif arsa hissesi bulunduğunu, 03.11.2008 tarihinde davalı şirket müdürü ...."ın babası olan davalı ...."ya davacının bilgisi dışında devrettiğini, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin zedelenmesi nedeniyle şirketin bir yıldır faaliyeti olmadığını, 2012 yılında vergi dairesince başlatılan icra tabiki sırasında yaptığı araştırmada taşınmazın devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek, taraflar arasında mal kaçırma amaçlı olarak yapılan satış işlemin iptalini, dava konusu kooperatif arsa hissesinin şirket adına tescilini, aksi halde davanın tazminat olarak kabul edilerek bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan davalı ... yönünden davadan feragat edilmiştir.
    Davalı ... ve .... vekili, mahkemenin görevli olmadığı, dava dışı şirketin 2005 yılında kurulduğunu, ...."ın 5 yıl süre ile şirketi temsile müdür olarak tayin edildiğini, davalı ...."in şirketin eski ortağı olduğunu, deri sanayicilerinin başka yere taşınacağını öğrenmesinden sonra ...."ne üye olduğunu, 2300 m2 arsa tahsis edildiğini, bu işlemin şirket kuruluşundan önceki tarihe rastladığını, şirket kurulduğunda davalı ...."in herhangi bir bedel almaksızın kooperatif üyeliğini şirkete devrettiğini, arsa üzerine fabrika yapılması için yüklenici ile anlaşıldığını, 395.300 TL bedel belirlendiğini, yüklenicinin 2000m2 kapalı fabrika binası inşa ettiğini, 40.000 TL"nı şirketin, 355.300 TL"nı ise davalı ...."in ödediğini, şirket .... çalışırken bir kısım borçlarının davalı.... tarafından ödendiğini, davacı ve davalı ..."ın serbest iradeleri ile kooperatif üyeliği, arsayı ve üzerindeki fabrika binasını davalı ...."e devrettiklerini, davalı ...."in de yeri 600.000 TL bedelle davalı ..."ya verdiğini, alınan paralarla şirket borçlarını ödendiğini, mal kaçırma durumunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tazminat isteminin kooperatif hisse satışına ilişkin olduğu, ticari alacağın söz konusu olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde bulunmadığı, davalı ... yönünden davadan feragat edildiği, davacıdan habersiz olarak taşınmazın devredildiği, satış işleminin tüm ortakların onayı ile yapılabileceği, ortakların bu işlemlerden dolayı zarara uğrayıp uğramayacakları düşünülmeden hareket edildiği, devir tarihi itibariyle taşınmazın bedeli ile satış miktarı arasında oransızlık olduğu, davacının tazminat talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 454.894 TL"nin davalı ... ve ...."dan tahsiline, davacıya ödenmesine, davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu ....."ne ait sanayi sitesi kooperatif arsa payının, davalı şirket müdürü ... tarafından babası olan diğer davalı ...."ya devredildiğini, devrin muvazaalı olduğunu, mal kaçırma amaçlı satış işlemi yapıldığını ileri sürerek, arsa satış işleminin iptalini, taşınmazın şirket adına tescilini, olmazsa bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle taşınmaz bedelinden davacı payına düşen kısmının müvekkiline ödenmesini istemiş, mahkemece taşınmaz bedelinden davacı hissesine düşen 454.894 TL"nin davalı ... ve .... mirasçılarından tahsil edilerek, davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan, 6762 sayılı TTK’nın 556. madde hükmüne göre, limited şirket idarecilerinin mesuliyeti anonim şirketlerin bu hususlara ilişkin hükümlerine tabidir, aynı Kanun"un 336. maddesi uyarınca, yöneticilerin eylemleri doğrudan zarara yol açmışsa, yani bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların mal varlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa bu zararı veren yöneticilere karşı zarar gören adına tazmin istemiyle dava açılması mümkündür. Ancak zarar doğrudan değil, dolayısı ile, yani ortak veya alacaklının değil, onların çıkarlarının bağlı olduğu şirket varlığında azalmaya yol açmışsa, TTK’nın 340"ıncı maddesi yollamasıyla, aynı Yasa"nın 309"uncu maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak davada, hükmolunacak tazminatın şirkete verilmek üzere istenmesi gerektiği gibi, muvazaaya dayalı olarak şirkete ait taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olarak, ortak tarafından açılan tazminat davasında da bedelin şirkete ödenmesi talep edilmelidir. (Dairemizin 26.11.2014 gün ve 2014/11111-18464 E. K. Sayılı İlamı)
    Somut olayda, davalı ..."ya yönelik olarak şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklanan tazminat ile muvazaaya dayalı olarak .... mirasçılarına yönelik olarak talep edilen bedelin davacı şirket ortağına ödenmesi istenmiştir.
    Bu itibarla, mahkemece davacı şirket ortağı tazminatın kendisine ödenmesini talep ettiğinden, davalı ... ve .... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    2- Öte yandan, davalı ..."nın kooperatif arsa payını devrettiği davalı .... yargılama sırasında vefat etmiş, dosyada mevcut veraset ilamına göre davalı ... ile ..."ın mirasçıları olduğu belirlenmiş, ... ... SHM"nin 2004/657 Esas sayılı dosyasında mirası reddetmiştir. HMK"nın 382. maddesine göre mirasın reddi davaları çekişmesiz yargı işlerindendir. Bu tür davalarda verilen kararlar maddi hukuk yönünden kesin hüküm niteliği taşımadığı halde, mirasın reddine ilişkin hükmün kesinleşmediğinden bahisle anılan davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3- Ayrıca, davalı ... yönünden açılan davadan feragat edilmiş olup, AAÜT"nin 6. maddesine göre feragat ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yapılırsa tarife de belirli ücretin tamamına hükmedilir, yine 12. maddeye göre hukuki yardımın konusu para ve para ile değerlendirilebiliyor ise nisbi ücrete hükmedilir.

    Somut olayda. Davacı taraf davayı 40.000 TL üzerinden açmış, 19.09.2013 tarihinde davalı ... yönünden davadan feragat etmiş, 04.06.2014 tarihinde ise dava değerini 454.894 TL üzerinden olarak ıslah etmiştir. Bu durumda, mahkemece dava dilekçesindeki değer üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına nisbi vekalet ücretine hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    4- Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK"nın 556. maddesi hükmü uyarınca şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümleri uygulacak olup, işbu dava TTK’nın 4/1 nci maddesi uyarınca mutlak ticari davadır. Bu tür davalara TTK’nın 5 nci maddesi uyarınca o yerde ticaret mahkemesi varsa bu mahkemece bakılır, ancak ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
    Somut olayda, davalı ... ve ... vekili işbölümü itirazında bulunmuş, mahkemece davanın gayrimenkul satışına ilişkin olduğu, ticari alacağın söz konusu olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
    Bu itibarla, mahkemece davalı ... ve ... vekilinin iş bölümü itirazının kabul edilerek, dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraflar yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ..."ya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi