MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, dava konusu... ili, ...ilçesi, ... mahallesinde kain 15 ada, 96 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalının ortak giderlere ilişkin avans borçlarını ödememesi üzerine davalı hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2013/3593 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin davalının itirazı nedeniyle durduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davalının ... İcra Müdürlüğünün 2013/3593 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun % 20"den aşağı olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmediği ve bu bağlamda somut uyuşmalıkta 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulama yeri bulamayacağı ve site yönetimi adı altında davacının işletme projeleri yapıp ortak gidere ilişkin dava açma yetkisinin bulunamayacağı, davacının davada taraf sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının davasının sıfat (aktif husumet ehliyeti) yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava ortak gider alacağına ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı ... Sitesi apartman yöneticiliği adına C blok 4 nolu bağımsız bölümün ortak giderlerine ilişkin işletme projesine yönelik avans borçları için icra takibi yapıldığı anlaşılmış olmakla, davacının yapı kooperatifi olmakla ve arsa üzerindeki binaların tamamlanmış bulunmakla yapı kooperatifi olan taşınmazda pay sahibi hissedarların taşınmazın yönetimi ve giderler konusunda aldıkları karar ile yönetim kurulu oluşturabilecekleri, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu açık olup mahkemece işin esasına girilerek davacının seçilmiş temsilci olup olmadığı, davalının hissedar olup olmadığı ve alınan kararlara muhalefet edip etmediği ve alınan kararlar gereğince davalının varsa yaptığı ödemelerde dikkate alınarak genel hükümler çerçevesinde bir araştırma yapılarak, bilirkişiden tüm delil ve belgelerin değerlendirildiği rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.