Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18280
Karar No: 2017/4356
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18280 Esas 2017/4356 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/18280 E.  ,  2017/4356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının, tarihsiz sözleşme ile davalıların Ç....1936 kadastral parsel numaralı taşınmazdaki 3/28 er payını satın almış, alınan taşınmaz üzerindeki eski evi büyük ölçüde yıkıp yerine yeni bir ev yapmış, sonrasında imar uygulaması ile evin altlığı değişmiş, davacının satın aldığı yer (altlık) başka bir yere gitmiş, başka bir yerdeki yer (altlık) ise 484/16 parsel numarası ile davacının evinin altlığını oluşturmuştur. İmar uygulaması sonucu davacının evinin altlığını oluşturan 484/16 parsel numaralı taşınmaz dava dışı kişiler adına kayıtlıdır. Davalılar ise, esasen kadastral çalışma ile oluşan ve imar uygulaması sonucu başka yere geçen taşınmazlardaki paylarını kötüniyetli olarak dava dışı kişilere sattıklarını ve tapuda devir işlemini gerçekleştirdiklerini; davalıların, yerin devri konusunda kendisini oyaladıkları, tapusunu devretmediklerini, bu nedenlerle davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; dava konusu taşınmaz ve evin rayiç değerinin keşif ve bilirkişiler marifetiyle belirlenerek, satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 75.000 TL ile davalıların taşınmazı kötüniyetli devri nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; davacının uzunca bir süre taşınmazın tapusunu müvekkillerinden almadığını davacı aleyhine zenginleşenlerin imar parseli bulunan kişiler olduğunu, imar uygulamasının idari bir işlem olması nedeniyle kendilerinin bir müdahilliklerinin bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkillerinin sadece davacının kendilerine ödediği 5.000 TL’den sorumlu olduklarını; bunun dışında kalan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    hkemece, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Taraflar arasında imzalanan tarihsiz satış sözleşmesi resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK m.706, BK m.213, TBK. md 237, T.Kanunu m.26 Noterlik Kanunu m.60). Bu nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda alıcı; geçersiz sözleşme nedeniyle, satıcıya verdiği bedeli sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebilir.
    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması olup, sebepsiz zenginleşme gereğince verilenlerin iadesi sağlanırken, ödenen paranın ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması, başka bir deyişle denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerekir.
    Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
    Denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.
    Yukarıda açıklananlar ışığında; 5.000 TL ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamakla birlikte, dosya kapsamından paranın ödendiği tarih belli değildir. Öncelikle paranın ödendiği tarih tespit edilerek, davacının harici satış sözleşmesi ile davalılara ödemiş olduğu 5.000 TL’nin denkleştirici adalet kurallarına göre ifanın imkânsız hale geldiği tarih olan dava dışı üçüncü kişiye satış tarihinde (18.03.2008) (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Birinci bendde belirtilen nedenle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi