Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17574
Karar No: 2017/4364
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17574 Esas 2017/4364 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17574 E.  ,  2017/4364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemece, davalı vekili tarafından süresinde kararın temyiz edilmediğinden bahisle, temyiz isteminin reddine karar verilmiş, red kararı da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    HUMK."nun 432/4-5. "Temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir. Bu red kararı tebliğden itibaren 7 gün içinde temyiz edilebilir."
    Davalının yurt dışında bulunduğu pasaport kayıtlarından anlaşıldığı görülmekle davalıya usulüne uygun kararın tebliğ edilmediği böylece, yerel mahkemenin temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; .... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2015 tarih ve 2011/237 E.- 2011/336 K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin babası...."nün 19.03.2011 tarihinde öldüğünü, ölmeden önce el yazısıyla yazılan vasiyetname düzenlediğini, ancak vasiyetnamede bulunması gereken geçerlilik şartlarının olmadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; tarafların murisi...."nün tanzim ettiği ve .... 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/417 sayılı dosyası ile açılıp okunan 01.01.2011 tarihli vasiyetnamenin şekil noksanlığı nedeniyle iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.


    6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
    Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
    Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir.
    Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (...23.11.2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar)
    Tebligat Kanunun 21. Maddesi ve Tebligat Tüzüğü 28. maddesine göre muhatap adreste bulunduğu halde tebligatın yapılacağı sırada adreste hiç kimse bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması, sonra da tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar azasından birine veya zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim ederek tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
    Tebligat Yönetmeliği madde 30/1, adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını araştırma görevini yüklemiştir. Muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği belgelenmeden Tebligat Kanunu madde 21’e göre yapılan tebligat işlemi geçersiz olur.
    Somut olayda, gerekçeli karar davalıya 25.02.2012 tarihinde annesi imzadan imtina ettiğinden muhtara Tebligat Kanunu m. 21/2’ye göre tebliğ edilmiş olup, bu haliyle yapılan tebligat geçersizdir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; hükmü temyiz eden davalı yönünden usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin usulünce sağlanmasından sonra yapılacak yargılama neticesinde hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi