3. Hukuk Dairesi 2016/15370 E. , 2017/4386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, tarafların 08/05/1998 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden üç çocuklarının olduğunu, davalının bir süredir ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacının çalışmasını istemediğini, bulduğu işlerde çalışmasına da engel olduğunu belirterek müşterek çocukların her biri için 375.00"er TL ile davacı için de 375.00 TL olmak üzere toplam 1.500 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; istenilen nafaka miktarının fazla olduğunu, davalının geçimini daha önceleri pazarcılık ve çiftçilik yaparak sağlamaktayken şu anda asgari ücretle çalıştığını, davacının ortada hiçbir sebep yokken birlikte yaşadıkları evi terk ederek ailesinin yanına gittiğini, davalının defalarca davacıyı eve çağırdığını fakat davacının eve dönmediğini, davalının evini terkeden eşine ve çocuklarına bu zamana kadar nasıl baktıysa bundan sonra da eve döndüklerinde aynı şekilde bakmaya devam edeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydı ile davacı için 150.00 TL, davacı ile birlikte kaldığı anlaşılan tarafların müşterek çocukları Huriye, Hülya ve Hiranur "un her biri için de 100.00"er TL olmak üzere toplam 450.00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre, evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eş ve çocuklarına sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
Somut olayda; taraflar hakkındaki sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacının işçi olduğu, işkur vasıtasıyla işe girmiş olup altı ay süre ile 600.00 TL maaş ile çalışacağı ve 500,00 TL kira ödediği; davalının ise balıkçı olduğu ve asgari ücret aldığı, babasından kalma hisseli evde kira ödemeden oturduğu, 1 dönüm müşterek tarlası ve 2011 model kamyoneti olduğu; müşterek çocukların ise 1999, 2001 ve 2013 doğumlu oldukları anlaşılmaktadır.
Buna göre; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre, mahkemece takdir edilen nafakalar bir miktar az olup, Türk Medeni Kanunu"nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; davalı kocanın tesbit edilen geliri ile orantılı olacak ve onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre davacı ve müşterek çocuklar lehine daha uygun miktarda nafakalara hükmedilmesi gerekirken, az miktarda nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.