3. Hukuk Dairesi 2016/12335 E. , 2017/4394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... Gün tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, müvekkili İlayda"nın, davalıların oğlu ... tarafından tecavüze uğradığını, bu olay sonrasında İlayda ve ..."ün sözlenip daha sonra düğün merasimi yapılarak birlikte yaşamaya başladıklarını, bir süre sonra birlikteliklerinin sona erdiğini, nişanın ... tarafından haksız olarak bozulduğunu, İlayda"nın uğramış olduğu haksız fiil ve nişanın bozulması nedeniyle müvekkillerinin kişilik haklarının zarara uğradığını, haksız fiil ve nişan tarihinde davalıların oğlu ..."ün 18 yaşından küçük olduğunu, davalıların meydana gelen olaylar nedeniyle aile başkanı olarak sorumlu olduklarını ileri sürerek, İlayda lehine 40.000,00 TL, Hacer lehine 20.000,00 TL tazminata hükmedilmesini, ayrıca, nişan hediyeleri olarak 8 bilezik bedeli olan 9.150,00 TL, 2 saat bedeli olan 470,00 TL, 32 altın bedeli olan 4.800,00 TL, 1.120,00 TL para olmak üzere toplam 15.540,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın açıldığı tarihte ..."ün reşit olduğunu, davanın husumetten reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalıların taraf ehliyetine sahip olmadıkları gerekçesiyle; davanın, husumet yönünden reddine karar verilmiş; hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 18.05.2015 tarih, 2014/12097 Esas ve 2015/8747 Karar sayılı ilamı ile ilk talep açısından TMK. nun 369. maddesinin uygulanacağı gözetilerek davanın esasına girilmesi, ikinci talep açısından ise davanın tefrik edilerek Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gerekçeleri ile bozulmuş; Mahkemece 26.11.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK"nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin ardından, 29.02.2016 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
HMK"nun 150. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmaları koşuluyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
HMK"nun 81. maddesi uyarınca vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur. HMK"nun 82. maddesinde ise; istifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, bozmadan sonra davacılar vekilinin, 12.10.2015 tarihinde davacı ..."nın evlenme ile reşit olması sebebiyle vekillikten çekildiğine ilişkin dilekçe ibraz ettiği, bu dilekçenin davacı ..."ya annesi Hacer"in adresinde tebliğ edildiği görülmektedir. Vekil, istifa dilekçesinde davacının evlendiğini beyan etmekte, davacı da temyizinde evlenme ile adresinin değiştiğini ileri sürmekte, adres araştırma formundan da adresinin 19.01.2015 tarihinde değiştiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacı asilin adresine usulüne uygun olarak vekilin istifa dilekçesi tebliğ edilmeden dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.