3. Hukuk Dairesi 2015/18289 E. , 2017/4401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kendisi ile davalının 1/2 oranında malik oldukları...arsel sayılı taşınmazın 03.03.2007 tarihli mukavele ile dava dışı Kule İşletmecilik A.Ş. ye kiraya verildiğini, davalının Kule İşletmecilik...en 2011 ve 2012 yılına ait kira bedellerini tahsil ettiğini ve kendisine ait 1/2 payı ödemediğini, davalının 2011 yılına ait yaptığı tahsilattan 1.250 Dolar ve 2012 ve 2013 yıllarına ait kira tahsilatlarından da 2.500 Dolar olmak üzere toplam 3.750 Dolar kendisine borçlu bulunduğunu, davalı aleyhine kira alacaklarının tahsili için....İcra Müdürlüğünün 2013/5052 esas sayılı dosyası ile alacak TL" ye çevrilerek takip yapılmış ise de, davalının borcu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ancak borçlunun itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve lehlerine %20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ,davanın husumet bakımından reddi gerektiğini,nitekim davacının kira alacağı talebini kendisine değil kiracısı olan dava dışı Kule A.Ş." ye yapmak zorunda olduğunu,kendisinin davacı adına tahsilat yapan vekili de olmadığını,esas yönünden ise; kendisinin davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını,dava dışı Kule Hizmetleri A.Ş. ile yapılan kira mukavelesinin 4.maddesinde kira bedelinin yatırılacağı hesabın açıkça gösterildiğini, bu hesabın ise mukavelede yazdığı üzere davacı ve kendisinin ortak hesabı olan Yapı Kredi Bankası Bolu Köroğlu Şubesindeki ilgili hesap olduğunu, yapılan icra takibini müteakip yapılan incelemede, 2011 yılına ait kira bedelinin 14.03.2011 tarihinde kontratta yazılı ortak hesaba yatırılmış olduğunun görüldüğünü, 2011 yılının kira bedelinin ortak hesaba yatırıldığına ilişkin banka dekontunun dava dilekçesi eki ile davacı tarafından dosyaya ibraz edildiğini, bunun paranın ortak hesaba yatırılmış olduğunu gören
davacının buna rağmen müvekkilinden talepte bulunmasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istediklerini,dava dışı kiracının kendisine ödediği paranın kendi hissesi olduğunu, kiracı dava dışı Kule A.Ş."nin kira bedelini 2011 yılında müşterek hesaba yatırmasına rağmen 2012 ve 2013 için ayırarak kendisinin hissesini şahsi hesabına yatırdığını, bu bedellerin kendi hissesi için yapılan ödemeler olduğunu savunarak; davanın reddi ile lehlerine %20" den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile;davalının Bolu 1.İcra Dairesinin 2013/5052 esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 7.174,50 TL üzerinden devamına; asıl alacağın % 20 si olan 1.434,90 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı HMK. nun 26.maddesinin 1. fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başka birşeye hükmedemez.
Somut olayda;dosya kapsamında yer alan Bolu 1.İcra Dairesi"nin 2013/5052 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının takibe konu ettiği miktarın 6.090,00 TL (3.250 Doların TL karşılığı denilmiş) olduğu anlaşılmakla, mahkemece, hüküm kurulurken yukarıda ifade edilen yasa hükümleri gözetilmeden talep aşılmak suretiyle 7.174,50 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle icra takibine konu edilen miktarın 6.090,00 TL olduğu gözetilmek suretiyle bu miktar ile bağlı kalınarak hüküm tesisi edilmesi gerekirken,takip dosyasındaki miktarın aşılması suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere , 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.