Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6630
Karar No: 2021/9242
Karar Tarihi: 29.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6630 Esas 2021/9242 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6630 E.  ,  2021/9242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen itirazın iptali davalarından; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı şirket ile Trabzon İlinde faaliyet gösteren hastanenin daha kârlı hale gelmesi için iki yıl süreli danışmanlık hizmet sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin başlangıç tarihi olan 22/11/2013 tarihinden 25/10/2014 tarihine kadar tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının hâk ettiği ücretini ödemediğini, aylık 5.000 TL olmak üzere toplam 11 aylık ücreti olan 55.000 TL"nin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini ve davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, talep etmiştir.
    Davacı, birleşen davada; davalı ile imzaladığı 22/11/2013 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli danışmanlık sözleşmesinin hastane ruhsatının başka bir şirkete devredilmesiyle icrasının imkânsız hale geldiğini, sözleşmenin ifası engellendiği için kalan süreye ilişkin ücretin de muaccel hale geldiğini, edimlerini yerine getirmesine rağmen 2014 yılı Kasım ayı danışmanlık hizmet ücreti olan 5.000 TL ile muaccel olan 60.000 TL"nin tahsili ile sözleşmenin haksız feshi halinde ödenmesi kararlaştırılan 90.000 TL cezai şartın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini, davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı, sözleşmenin noter tarafından onayladıktan sonra uygulamaya geçirilmesi gerektiğini, ancak notere onaylatılmayan sözleşmenin fiilen uygulamaya geçirilmediğini, taslak halinde kaldığını, nitekim davacının da hiçbir edimini yerine getirmediğini, bu nedenle ücret talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, toplam 65.000 TL alacak üzerinden takibin devamına davacının talep ettiği cezai şart alacağının ifaya ekli olması nedeniyle cezai şarta ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, taraflarca sözleşmeyle kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli olması, davacının hem sözleşmenin yerine getirilmesi halinde hak kazanacağı ücreti hem de cezai şartı birlikte talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde ve zamanda yerine getirilmemesi durumunda borçlunun ödemesi gereken bir değerdir.
    Taraflarca imzalanan 22/11/2013 tarihli ve 2 yıl süreli Danışmanlık Sözleşmesinin Cezai Şartlar başlıklı 10. maddesinde "... Her iki taraf sözleşmedeki hükümler dışında sözleşmenin bitiminden önce (danışman işi bırakır, sözleşmede öngörüldüğü gibi iyileştirmelerin toplamı 300.000 TL"nin altında kalır, işletme veya ... projeden vazgeçer veya başlıca bir sebeple iş sonlandırma talebinde bulunurlar veya edimlerini yerine getirmezler) ve haksız nedenle fesih olur ise 90.000 TL cezai şart ödemeyi kabul taahhüt ve beyan ederler." düzenlemesi yer almaktadır. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, anılan sözleşme maddesinin, ifaya ekli cezai şart olduğu değerlendirmesi yapılarak istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin 10. maddesi ile belirlenen cezai şart, ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olmadığından sözleşmenin ifası yönünde irade beyanında bulunan davacının ayrıca cezai şart talep etme hakkı bulunmamaktadır.
    Buna göre, bölge adliye mahkemesince; davacının sözleşmenin ifası yönünde irade beyanına sahip olması ve taraflar arasında geçerli sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli cezai şart olmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile başvurunun reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru bulunan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, HMK"nın 370. maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle sonucu itibariyle doğru olan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi