Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18171
Karar No: 2017/4450
Karar Tarihi: 03.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18171 Esas 2017/4450 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/18171 E.  ,  2017/4450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki sözleşme ve tescil belgesi iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı (asıl ve birleşen davada), kendisine ait olan ....8 plakalı 2003 model BMW X5 markalı aracını internet üzerinden satşa çıkardığını, kendisi ile iletişime geçen iki kişi ile aracın satışı konusunda anlaştığını, bu kişilerin bankadan kredi çekebilmek için aracın ruhsat fotokopisini talep ettiklerini bunun üzerine kendisinin de aracın ruhsat fotokopisi üzerine "kredi içindir" ibaresini yazmak suretiyle bu kişilere verdiğini, sonrasında bu kişilerin bir daha kendisi ile iletişme geçmediklerini, 11.08.2011 tarihinde aracın sigortasını yaptırmak istediğinde, aracının ... isimli davalıya satıldığını ve onun adına tescil edildiğini öğrendiğini, davalı ile yapılan görüşmeler sonucunda dava dışı üçüncü kişilerin kendisine ait araç ruhsatındaki bilgileri kullanarak adına sahte kimlik belgesi düzenlediklerini belgeleri kullanarak kendi aracı ile aynı özelliklere sahip çalıntı bir başka aracı davalıya sattıklarını, ....8 plaka sayılı ve...1 şase numaralı aracının ve bu aracına ait gerçek ruhsat belgesinin kendisinde olduğunu, davalıya satılan aracın ise farklı şasi numarasına sahip ayrı bir araç olduğunu ancak bu aracın sahte olarak düzenlenen plaka ve diğer özellikleri itibari ile kendi aracıyla aynı imiş gibi gösterilerek davalıya satıldığını ve düzenlenen sahte tescil belgesi ile davalı adına tescil edildiğini bu ikinci tescil belgesi sebebi ile aracını satamadığını ve bu nedenle zarara uğradığını, sahte belgeler ile yapılan bu satış işleminin ..."nce gerçekleştirildiğini belirterek,....8 plaka sayılı ve WBAAFA7100LUB0771 şase numaralı aracın davalı adına düzenlenen motorlu taşıtlar ruhsatının iptali ile ..."nin 08.08.2011 tarih ve 6165 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, ikinci el araç satışı yapan bir internet sitesinde davacı Arif Kökpınar adına olan aracın satış ilanını gördüğünü, verilen iletişim numarası ile irtibata geçerek dava konusu aracı satın aldığını, aracı satın aldığı kişinin Arif Kökpınar olarak hareket ettiğini ve bu isme düzenlenmiş kimlik belgesini kullandığını, aracın muayenesini yaptırmak istediğinde satışın hileli olduğunu öğrendiğin, bu satış dolayısıyla kendisinin de mağdur olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.

    Davalı ... gönderdiği resmi yazıda, Noterliğin tüzelkişiliği olmadığını, dava konusu olayda noterliğin bir sorumluluğu bulunmadığını, araç kayıt ve tescil işlmelerinin Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını, resmi satış sözleşmesinin iptali halinde de yine bunun gereğinin aynı kurumlar tarafından yerine getirileceğini, işlemin iptali yönünden davanın kabulü halinde dahi noterliğin bu kararın gereğine yetirme konusunda bir yetkisi olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, dava dışı şahısların davacıdan aldıkları araç ruhsat kaydındaki bilgilerden yararlanmak suretiyle aynı marka çalıntı olan WAFA7100LN10482 şase nolu başka bir araca sahte ruhsat çıkartıp Gazipaşa Noterliğinde davalıya sattıkları daha sonra davalının teslim aldığı çalıntı araçtaki şase numarası ile ruhsat kayıtlarındaki şase numaralarının birbirini tutmadığının anlaşılması üzerine dolandırıcılık eyleminin fark edildiği, bu hali ile aracın ruhsat kayıtlarının ve Gazipaşa noterliğinde yapılan satış işlemlerinin sahte olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların kabulüyle, ... 08/08/2011 tarihli 6165 yevmiye nolu araç satım sözleşmesinin yolsuz olması nedeniyle iptaline, 08/08/2011 tarihinde düzenlenen.... plakalı WBAAFA 71010 LU 80771 şase nolu davalı ... adına düzenlenen araç tesciline ilişkin geçici belgenin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Birleşen dava yönünden yapılan incelemeye göre;
    Dava, Noterlik tarafından düzenlenen araç satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda davacı, dava dışı üçüncü şahısların, kendisine ait aracın ruhsat kaydındaki bilgilerden yararlanmak suretiyle, aynı marka ve model olan çalıntı bir başka aracı, sahte kimlik ve ruhsat bilgileri kullanmak sureti ile davalıya sattıklarını ve bu çalıntı aracın, kendisine ait araç ile aynı ruhsat bilgilerini içerir şekilde düzenlene bir tescil belgesi ile davalı adına tescil edildiğini iddia etmektedir.
    Bu noktada öncelikle, davalı ... açısında, dava ehliyeti ve taraf sıfatı kavramları üzerinde durulmalıdır.
    Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usulü işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince, bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğinden sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Bir başka deyişle, sıfat; dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231).
    O halde; dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (...Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s.307).
    Görülmektedir ki, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
    Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
    Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken bir husustur.
    Eldeki davada, birleşen dava yönünden davacının talebi, davalı ... tarafından düzenlenen resmi satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, davalı Noterlik bu işlemin tarafı değil, bu işlemi yasalar gereği düzenlemekle yükümlü kılınmış resmi makamdır. Buna göre husumetin, dava konusu resmi işlemin içeriğindeki hakka ilişkin herhangi bir yararı bulunmayan davalı ..."ne yöneltilmesi doğru görülmemiştir.
    O halde; dava konusu resmi işlemin tarafı olmayan ve pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davalı Noterlik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi