(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/39982 E. , 2020/6895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılardan ... ... Gıda ... Tem. Nak. Ormn. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ... Şubesinde 01.09.2011 tarihinden itibaren garson ve temizlikçi olarak çalıştığını, ancak çalıştığı iş yerinin diğer davalı şirkete ait bir şantiye olduğunu, bu şirketin petrol aramak üzere Batman ve ... Bölgesinde sondaj çalışması yapması sebebiyle şantiyenin taşındığı her yere davacının de davalıların çalışanı olarak gittiğini, haftanın her günü 07.30-21.00/22.00 saatleri arasında çalıştığını, resmi bayramlar ve dini bayramlarda da çalıştığını, iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Mütaahhitlik Gıd. .... Tem. Nak. Orm. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının iki ayrı tarihte davalı şirket bünyesinde çalıştığını, her çalışmasının istifa ile sona erdiğini, davacının işverene verdiği dilekçede tüm dava ve haklarından feragat ettiğini bildirmesine rağmen dava açmasının hatalı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Uluslararası ... Hizmetleri Yönetimi Ltd. Şti., davalı şirketin ne davacı ne de ... ... Gıda, ..., Temizlik, Tur. Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisinin olduğunu, şirketin petrol arama ve üretimi işi ile iştigal etmediğini, şirketin idari olarak hizmet verdiğini, huzurdaki davada husumet ehliyetinin olmadığını beyan ederek davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında taraf teşkili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır
Somut olayda, davacı önce davasını “... ... Otel ve ... Merkezi ... Sk No:10 ... ...” adresindeki ... Uluslararası ... Hizmetleri Yönetimi Ltd. Şti’ne yöneltmiş, bu şirkete 11/05/2015 tarihinde tebligat yapıldıktan sonra, 04/05/... havale tarihli dilekçesinde yanlış araştırma yapılarak davalı şirketin ünvanı konusunda hataya düşüldüğünü ve aslında davalının “...” olduğunu beyan ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesine göre taraf değişikliği talebinde bulunmuştur. Davacının bildirdiği yeni adresin de, önceki davalıya ait adres ile aynı olduğu, mahkemece taraf değişikliği isteminin kabulü ile davalıya yeniden tebligat yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının taraf değişikliği isteğine rağmen, dava dilekçesinde (ilk) davalı olarak belirtilen ... Uluslararası ... Hizmetleri Yönetimi Ltd. Şti adına Av. ...Yetkin, Av. ..., Av. ... tarafından vekil sıfatıyla davaya cevap verilmiştir. Ancak cevap dilekçesi ekinde veya dosya kapsamında vekaletname tespit edilememiştir.
Mahkemece tahkikat aşaması bu şekilde sürdürülmüş olup, yargılama sonuçlanana kadar kimi zaman “... Uluslararası ... Hizmetleri Yönetimi Ltd. Şti”, kimi zaman “...” , kimi zaman da “... Ltd Şti” adına çeşitli dilekçeler sunulmuş olup, gerekçeli karara dahi taraf sıfatında değişiklik talebi öncesindeki şirketin adı yazılmış, davacı vekilinin talebi üzerine karar tashih edilmiştir.
Diğer taraftan temyiz incelemesine konu karar, bu defa “...” vekilleri tarafından temyiz edilmiş ise de, dosya kapsamında kararı temyiz eden avukatların vekaletnamesi de bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece husumet yöneltilen davalı tarafın hangi şirket olduğu netleştirilmeden ve usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Öncelikle davacının davasını hangi şirkete yönelttiği sorularak, davalı tarafın ünvanı netleştirilmeli, davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapıldıktan sonra taraf teşkili sağlanmalı, daha sonra kendisini vekil ile temsil ettiren davalı şirketlerin vekaletname eksiklikleri tamamlanmalı, bu aşamalar eksiksiz olarak tamamlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak karar verilmelidir.
Kabule göre de, davalı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilmiştir. Ancak dosya kapsamında (davacının çalıştığını ileri sürdüğü) uyuşmazlık konusu döneme ilişkin olarak, davacının davalı şirketler ile, davalı şirketlerin de birbirleri ile aralarındaki bağı gösteren bilgi ve belgelerin mahkemece toplanmadığı tespit edilmektedir. Davacının çalışma süresini kapsayan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları eksik olup, davalı şirketlere ait Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları dosyada mevcut değildir. Karar bu yönüyle de hatalıdır.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, bozma sebebine göre sair temyiz nedenlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 16.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.