3. Hukuk Dairesi 2020/5325 E. , 2021/5946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketin yüklenicisi olduğu alışveriş merkezinden 75.000 USD ödeyerek bir dükkan satın aldığını, sözleşmede dükkanın haziran 2006 tarihinde teslim edileceği kararlaştırılmasına rağmen teslim zamanında inşaatın henüz tamamlanmadığını, daha sonra tamamlanan kısımlarda ayıplar bulunduğunu, sözleşmede alışveriş merkezinde altı adet sinema salonu bulunacağının belirtilmesine rağmen, taşınmazın bu bölümünün tavan yüksekliğinin sinema işletilmesine uygun olarak inşa edilmediğini, alışveriş merkezlerinde bulunan eğlence alanlarının dükkanın işletilmesi için çok önemli olduğunu, eğlence bölümünün ve bazı dükkanların gerekli özelliklere sahip olmaması sebebiyle merkezin yaklaşık iki buçuk yıldır kullanılmadığı, bu süre içerisinde aylık 350 TL olacak şekilde aidat ödediğini, ayrıca dükkan kirasında da mahrum kaldığını, bulunduğu durum itibariyle dükkanın ekonomik bir değerinin bulunmadığını ileri sürerek, yoksun kalınan kira mahrumiyeti ve aidatlardan kaynaklı zararına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 31.977 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; dava konusu dükkanın 01.07.2004 tarihli İstanbul Taksit Center Peşin Satış Şartnamesi başlıklı sözleşme ile davacıya satıldığını, dükkanın sözleşme ve teknik şartnameye uygun olarak tamamlandığını, dükkanın 27.05.2006 tarihli teslim tutanağı ile davacıya teslim edildiğini, bu belgede davacının kendilerini ibra ettiğini, davacının ileri sürdüğü hususlarla ilgili ihbarda bulunmadığını, alışveriş merkezinin işletilmesinin yönetim kurulunun sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne, 31.977,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile; davalıdan satın aldığı dükkanın sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini, yine dükkanın bulunduğu alışveriş merkezinin sözleşmede belirtilen şekilde inşa edilmediğini, bu sebeple alışveriş merkezinin faaliyete geçemediğini ileri sürerek, yoksun kaldığı kira kaybı ve ödemek zorunda kaldığı aidatlardan kaynaklanan zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, yapı kullanım izninin alındığı tarih olan 27.01.2007 tarihinin gerçek teslim tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre davalının taşınmazı bir yıl altı ay geç teslim ettiği, sözleşmenin 6/4. maddesine göre davacının 9.000 USD gecikme tazminatı ile aylık 1.000 TL olacak şekilde 18.000 TL kira kaybının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasındaki .... Peşin Satış Şartnamesi’nde dava konusu taşınmazın teslim tarihi 20.06.2006 olarak kararlaştırılmış olup, davalı tarafından taşınmaz 27.05.2006 tarihli teslim tutanağı başlıklı belge ile teslim alınmıştır. Anılan teslim tutanağında taşınmazın sözleşmeye ve eki niteliğindeki teknik şartnameye uygun ve eksiksiz olarak sözleşmede taahhüt edilen tarihte incelenerek teslim alındığı, taşınmazla ilgili mali ve hukuki olarak davalının ibra edildiği belirtilmiştir. O halde Mahkemece, 27.05.2006 tarihli teslim tutanağı ve tutanaktaki davacının beyanları dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına bozulmasına, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.