3. Hukuk Dairesi 2017/375 E. , 2017/4548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 04.04.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, taraflar arasında, 25/01/2013 tarihli rödövans sözleşmesi ile 21/01/2013 tarihli maden ruhsatı devir sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 2.maddesinde belirlenen 200.000 USD ön satış ödemesinin 30/01/2013 ve 07/02/2013 tarihinde yapıldığını, sözleşme uyarınca maden ocağının işletilmesi bakımından, müvekkilinin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiği halde davalı tarafından başvurusu yapılan orman izninin sözleşmenin 11. maddesinde belirtilen 90 gün içinde alınamaması nedeniyle sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, 90 günlük işletmeye başlama süresi içinde gerekli izinlerin çıkmamış olmasının müvekkiline yüklenebilecek bir durum olmayıp müvekkilinin 200.000 USD ön ödemeyi yaptığını, kendi faaliyetleri için gerekli hazırlıkları tamamladığını, davalı tarafından yapılan orman izni başvurusunu süreci hızlandırmak için takip ettiğini, sözleşmenin haklı bir nedene dayanmaksızın kötü niyetli olarak feshedildiğini belirterek feshedilen sözleşmeler sebebi ile sözleşmelerin diğer maddelerinde belirlenen tazminatlara ve cezai şartlara ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 21/01/2013 tarihli devir sözleşmesi gereğince davalıya ödenmiş olan 200.000 USD"nin dava tarihindeki karşılığı 388.260 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 21/01/2013 tarihli maden ruhsatı devir sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlık bulunmadığını, bu sözleşmenin davada esas alınması gerektiğini, davacının sözleşmeye aykırı hareket ederek sözleşmenin haklı nedenle feshine sebep olduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde ocağın işletmeye açılması için izin dahil gerekli işlemlerin tümünün alıcı davacıya ait olduğunun belirtildiğini, bahsi geçen işlemleri yapmak için 30/01/2013 tarihinde vekaletname verildiğini, bu şekilde müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, 20/04/2013 tarihine kadar ocağın işletmeye açılması gerektiğinin davacı tarafından kabul edildiği, davacının sözleşme şartları ile bağlı olduğunu, iznin 20/04/2013 tarihine kadar çıkmamasında müvekkiline yüklenecek bir kusur bulunmadığını, davacının sözleşmede bilerek ve isteyerek süre ile kendisini sınırlandırdığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının maden ocağını işletmeye açmak için izni almak ve işletmeye ocağı açmak için kendisine verilen 90 günlük sürede bu işlemleri yapamadığı ancak bu işlemleri yapamamasının kendi kusurundan kaynaklanmadığını ispata yönelik herhangi bir delil sunmadığı, basiretli bir tacir olarak sözleşmenin 5. maddesinde 90 günlük süre içerisinde ocağın işletmeye açılacağını kabul ettiği, davacının sözleşmede belirtilen 90 günlük sürede gerekli izni alamadığının tarafların kabulünde olup davacının açık olarak sözleşmeye aykırı davrandığı, sözleşmenin 14. maddesi gereği bu durum karşısında alıcı davacıdan kaynaklanan sözleşmeye aykırılık eylemi nedeni ile davalı satıcının sözleşmeyi feshetmesinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olduğu yine taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacı alıcı tarafından davalı satıcıya yapılan 200.000 USD lik ödemenin davalıdan talep edilemeyeceği ve geri istenemeyeceği şeklindeki düzenleme karşısında davacının davalıya karşı açmış olduğu bu davayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, hükme esas alınan 25/01/2013 tarihli, maden ruhsatı devir sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca davalıya 200.000 USD satış bedeli ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 4. maddesinde, ocağın işletmeye açılması için her türlü izin ve işlemlerin giderlerinin alıcı tarafından karşılanacağı belirtilmiş, 5. maddesinde, alıcının gerekli izinler ve işletme için gerekli hazırlıklarını en geç 90 gün içinde tamamlayıp ocağı işletmeye açmak zorunda olduğu, son tarihin 20/04/2013 olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından gerekli izinler alınıp ocağın belirtilen tarihte işletmeye başlamaması nedeniyle davalı satıcı tarafından 24/04/2013 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilmiştir. 25/01/2013 tarihli sözleşmenin 14. maddesinde, sözleşmenin feshinin, alıcıdan kaynaklanması halinde, yaptığı ödemeleri ve masrafları satıcıdan talep edemeyeceği hükmü bulunmaktadır. Uyuşmazlık, davacı satıcının ödediği 200.000 USD satış bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ocağın işletmeye başlayabilmesi gerekli orman izninin, sözleşmenin feshedildiği tarihte henüz alınmadığı tarafların kabulündedir. Ancak, söz konusu izin başvurusunun ne zaman yapıldığı, fesih tarihine kadar alınamamasının hangi sebepten kaynaklandığını, bu hususta davacı veya davalının bir kusuru veya ihmali olup olmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan, bu konuda gerekli belgeler getirtilmeden ve ilgili kurumdan sorulmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece, izin başvurusu ile ilgili tüm belgeler getirtilerek ve sözleşme hükümleri ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.04.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.