12. Ceza Dairesi 2017/516 E. , 2018/6607 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm :Sanıklar ... hakkında CMK"nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat
Sanık ... hakkında TCK"nın 85/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..."nın beraatlerine, sanık ..."ın ise mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
(I)Sanık ... müdafiinin diğer sanıkların beraat hükmüne yönelik yaptığı temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın diğer sanıklar yönünden verilen beraat hükmünü temyize hak ve yetkisi olmadığından bu hususta müdafii aracılığıyla yaptığı temyiz talebinin REDDİNE,
(II)Sanık ... müdafiinin, sanığın mahkumiyetine, katılan vekilinin ise beraat eden sanıklar hakkında verilen hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
1-Sanıklardan ..."ın yetkilisi olduğu... İnşaat şirketi tarafından sanık ..."nın yetkili bulunduğu ... Yapı Denetim firması denetiminde üstlenilen okul inşaatının hafriyat işlerinin sanık ..."ın yetkilisi diğer sanık ..."in ise formeni olduğu taşeron... firması tarafından yerine getirildiği sırada, temel kazısı işleri sırasında taşeron firma tarafından müteahhit firmanın isteği üzerine açılan 3.80 metre derinliğinde 6*8 metre ebatındaki drenaj kuyusunda çalışan... şirketi çalışanı olan kazalı işçinin söz konusu kuyunun temel kazısı yan yüzeylerinden toprak kaymasının önlenmesi için toprağın cinsi de dikkate alınarak yan yüzeylere uygun özelliklerde sağlam tahkimatların (kazının yan yüzeylerine yerleştirilecek ahşap ya da çelik destek elemanları) yapılmaması ya da kazıda jeolojik formasyon dikkate alınarak uygun açıda şev verilmemesi sebebiyle kuyu kenarındaki toprağın kayarak kuyu içerisine dolması sebebiyle altında kalarak hayatını kaybetmesi şeklinde meydana gelen olayda, sanıklar Kerem"in olay sırasında kazı alanında bulunduğunun, sanık ..."ın ise müteahhit firma sahibi olan sanık ..."ın isteğiyle kazaya konu drenaj kuyusunun kendi firması tarafından açıldığına yönelik beyanı, sanıklar ... ile sanık ..."ın firmaları arasında imzalanan harfiyat sözleşmesinin 11. maddesinde yer alan “Taşeron, sözleşme ve projelerde yer alan, iş ile ilgili teknik şartname hükümleri gereğince yapacağı iş için kendisine verilen projelere göre yapacağı imalatın her aşamasından tüm kazı ve nakliye esnasında olabilecek her türlü kaza ile hasardan sorumludur. Taşeron Kazı ve nakliye işlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümlerini yerine getirmekle ve çalıştıracağı personelinin SSK sigortalarını yaptırmakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında; hükme esas alınan iş başmüfettişleri tarafından düzenlenen 28.08.2014 tarihli raporda drenaj kuyusunun özelliklerinin müteahhit firma sahibi sanık ... tarafından belirlendiğinden taşeron firmanın müteahhit firmanın isteği doğrultusunda kazı yapmak zorunda olduğunun, makine mühendisleri tarafından düzenlenen 02.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise taşeron firmayla irtibatlı sanıklar ..."ın kazı ile ilgili işleri tamamlayarak sanık ..."a teslim ettikleri, yalnızca hafriyatın yapım alanının dışına nakledilmesinden sorumlu olduklarının kabul edilmesinin oluşa uygun olmadığı anlaşıldığından, sanıkların kusur durumunun mahkemece tespit edilebilmesi amacıyla dosyanın teknik üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümünde görevli öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek yeniden rapor alınarak ve sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamıyla uyuşmayan ehil olmayan kişilerce düzenlenen bilirkişi raporlarına itibarla eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanıklar ..."ın meydana gelen kazada kusurları bulunmadığının kabul edilmesine rağmen haklarındaki beraat hükmü kurulurken uygulama maddesinin CMK"nın 223/2-c maddesi yerine 223/2-e maddesi şeklinde gösterilmesi,
3-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde, kasıtlı suçtan mahkumiyetin sonucu olan TCK"nın 53/1-2-3 maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin, taksirli suçtan verilen hapis cezası hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 12/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.