Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1264
Karar No: 2017/1748
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/1264 Esas 2017/1748 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı Elektrik Üretim A.Ş.'nin alt işvereni olan İnş. Ltd. Şirketi'nde çalışan bir işçidir. Müvekkiline kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödenmediğini ileri sürmüş ve dava açmıştır. Dava kısmen kabul edilmiştir. Ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, davalı tarafça yapılan ödemelerin kıdem tazminatına ilişkin avans niteliğinde olduğunu ve ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletildiği için davacının hak kazandığı kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle hükümün bozulmasına karar vermiştir. Mahkeme, bozma kararına uyulmasına karar vermiştir, ancak bozma kapsamı dışında kalan yıllık izin ücreti talebi hakkında açıkça hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
22. Hukuk Dairesi         2017/1264 E.  ,  2017/1748 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    .
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı Elektrik Üretim A.Ş."nin ... Termik Santrali işyerinde alt işvereni ... İnş. Ltd. Şirketinin işçisi olarak 01.02.1990 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışmasının aralıksız olarak 09.05.2010 tarihine kadar devam edip iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, 4857 sayılı İş Kanunu 2/6. maddesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tanımlandığını ve işçilere karşı sorumlulukların sınırlarının belirtildiğini, müvekkiline kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bu alacakların davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, (Kapatılan) Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.04.2014 tarih 2014/478 esas 2014/8864 karar sayılı ilamı ile davalı tarafça yapılan ödemelerin kıdem tazminatına ilişkin avans niteliğinde olup ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davacının hak kazandığı kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma sonrası yargılama neticesinde davalı tarafın yaptığı ödemelerin yasal faiz işletilmek suretiyle davacının hak kazandığı kıdem tazminatından mahsup edildiği gerekçesi ile kıdem tazminatı yönünden bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmiş ise de, bozma kararı kapsamı dışında kalan yıllık izin ücreti talebi yönünden yeniden hüküm oluşturulmamıştır.
    Karar davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
    Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
    Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve HGK. 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Somut olayda Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda bozma kapsamı dışında kalan yıllık izin ücreti talebi hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Mahkemece, yıllık izin ücreti bakımından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti eksik tespit edilmiştir. Bozma kararına göre kurulucak hükümde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin bu hususlara göre değerlendirilmesi gereklidir.

    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    .



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi