20. Hukuk Dairesi 2016/9848 E. , 2019/2444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1957 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... (...) köyünde bulunan 133 parsel sayılı taşınmaz 08/07/1943 tarih 7 numaralı tapu kaydına dayanarak bahçe vasfı ile ... a adına tescil edilmiş, 26/08/1992 tarihinde yapılan satışla davacı ...’e geçmiştir. Yenileme kadastrosu sonucu taşınmaz 140 ada 4 parsel sayısını almıştır.
Dava konusu 148 parsel sayılı taşınmaz ise kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... Tetik adına tespit ve tescil edilmiş, yenileme kadastrosu sırasında 113 ada 35 parsel sayısını almıştır.
Davacılar 28/05/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... ili ... ilçesi ... köyünde ... kadastro tespit çalışmalarının sonuçlandığını ve askıya çıkartıldığını, babaları ... Tetik adına kayıtlı bulunan ... ili ... ilçesi ... köyü ... tarla mevkiinde kain tapunun 314, 315, 319, 320, 377 ve... mevkiinde kain 113 ada 35 parsel olarak tespiti yapılmış taşınmazların kısmen Devlet ormanı olarak tespiti yapıldığını, ayrıca aynı köy köyiçi ... tarla mevkiinde kain tapunun 61 parselde kayıtlı taşınmazın da 2/B olarak tespiti yapıldığını, bu taşınmazların ne Devlet ormanı ne de 2/B ile ilgi ve alakası olmadığını, hepsinin tapulu arazi olduğunu, ayrıca 314, 315, 319, 320, 377 taşınmazlarla ilgili olarak ... Kadastro Mahkemesinin 1997/237-1998/2 E.K. sayılı dosyası ile dava konusu olduğunu ve verilen kararın bu taşınmazların ormanla ilgi ve alakası olmadığından daha önce yapılan kadastro komisyonun kararının iptaline karar verildiğini ve Yargıtaydan geçerek kararın kesinleştiğini, bu taşınmazlar hakkında kesin hüküm bulunduğunu, ayrıca aynı köy 140 ada 4 parselde ... adına kayıtlı taşınmazında bir kısmının 2/B olarak tespit sonucunda gösterildiğini, bu taşınmazında ormanla veya 2/B ile ilgi ve alakası olmadığını, yapılan tespitin hatalı olduğunu, kanuna aykırı biçimde yapıldığını, bu nedenlerle dava konusu 314, 315, 319, 320, 377 eski parseller yeni olarak 112 ada 37, 42, 67, 65, 71 parsel numarası alan 5 parça taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 1007/237 - 1998/2 E.K. sayılı ilamı ile kesin hükmü bulunduğundan bu yönden bu taşınmazlar hakkında yapılan ... kadastro tespitinin iptaline, diğer taşınmazların da ormanla ilgi ve alakası olmadığından ve 2/B gösterilen iki adet taşınmazında 2/B ile alakası bulunmadığından bu yönden yapılan ... kadastro tespitlerinin iptaline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.
Davacılar 61 parsel sayılı taşınmazın başka kişi adına kayıtlı olup dava konusu olmadığı halde maddi hata ile yazıldığını belirtmişlerdir.
Mahkemenin 2013/170 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu dava konusu 314, 315, 319, 320 ve 377 parsel sayılı taşınmazlara ilgili davanın feragat nedeni ile reddine, dava konusu 113 ada 35 ve 140 ada 4 parsellerin tefriki ile farklı esas sıralarına kaydedilmelerine karar verilmiş, 113 ada 35 parsel temyize konu esas sırasına, 140 ada 4 parsel ise mahkemenin 2014/66 Esas sırasına kaydedilmiş sonra her iki parsele ilişkin dava birleştirilerek temyize konu esas numarasında yargılaması yapılmıştır.
Davalı ... vekili karşı dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ... (...) köyü 112 ada 37, 42, 67, 65, 71 parsel sayılı taşınmazlar yönünden husumet itirazları gözetilerek reddine, dava konusu ... ili ... ilçesi ... (...) köyü 113 ada 35 parsel sayılı taşınmazın tamamen ... niteliğinde olduğundan davacılar murisleri ve davacılar murisi adına mevcut olan tapu kayıtlarının iptali ile bu taşınmazın ... vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazlara yönelik davacıların müdahalesinin önlenmesine, taşınmazların ... olan kısmının tapu kaydı üzerinde üçüncü kişi yada kurumlar lehine varsa mevcut tüm şerhlerin terkinine, diğer dava konusu taşınmazların 2/B niteliğinde tespitinin doğru ve yerinde yapıldığından davanın reddine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine, ... Yönetiminin karşı davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı ... karşı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29.11.1949 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/183 E. - 2008/371 K. sayılı ilamıyla iptal edilen ... kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 30/04/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde ... kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; davacı, çekişmeli taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olduğunu, taşınmazların mahkeme ilamı ile tapuya tescil edildiğini, bu sebeple kesin hüküm bulunduğunu, ... rejimi dışına çıkarma işleminin hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılan ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının askı süresi içinde kadastro mahkemesinde temyize konu davayı açmıştır. Dava konusu yapılan taşınmazlardan 113 ada 35 parsel ile 140 ada 4 parsel tefrik edilerek temyize konu esasa kaydedilmişlerdir.
Bu durumda dava, ... tahdidine ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olup, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ... tahdidi içine alındığının belirlenmesinde zaruret bulunmaktadır. Buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların tek tek hangi çalışmada hangi durumda olduğu, hangi tarihte yapılan çalışmada ... sınırı içine alındığı hususları irdelenmemiş, rapor eki krokiler renksiz olduğundan ve tüm çalışmalara ilşkin orjinalinden çekilmiş ... tahdit haritaları olmadığından bilirkişi raporu denetlenememiştir. Taşınmazlardan hükmen tapuya tescil edilen taşınmazlara ilişkin dava dosyaları dosya arasına alınmamış, tescile dayanak hükümlerin taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip etmediği tartışılmamıştır.
O halde mahkemece; dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanak suretleri, tespite esas alınan kayıtlar, yenileme kadastrosu sonucu düzenlenen tapu kayıtları, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin ... tahdidine ilişkin tüm belge ve haritalar bulunduğu yerden getirtildikten sonra bir ... mühendisi ve bir harita mühendisi huzuruyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29/11/1949 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... tahdidi veya 3302 sayılı Kanun
hükümlerine göre yapılıp 30/04/2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde yapılan ... kadastrosu sınırları içinde kalıp kalmadığının, 2/B madde uygulamasının tahdit içinde kalan yerde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, taşınmazların ilk defa 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 30/04/2013 tarihinde ilân edilen ... tahdidinde ... sınırları içine alındığının belirlenmesi halinde taşınmazların eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planınındaki konumları belirlenerek ... sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması, çekişmeli taşınmazların kısmen 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ... tahdidi içine alındığının, tahdit dışında kalan kesiminin 2/B madde uygulamasına tabi tutulduğunun belirlenmesi halinde 2/B uygulamasının iptaline karar verilmesi, dayanak tescil ilamlarının kesin hüküm teşkil edip etmediğinin araştırılması gerekirken mahkemece bu yönlerde inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.