Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10312
Karar No: 2017/10961

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10312 Esas 2017/10961 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10312 E.  ,  2017/10961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., Orman Yönetimi ve... Belediyesi Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    2005 yılında taşınmazların bulunduğu ... köyünde yapılan arazi kadastrosu sırasında 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 1771 m2 bahçeli kerpiç ev ve kerpiç ahır ve kerpiç depo vasfı ile 171 ada 9 parsel 1028 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 176 ada 119 parsel sayılı taşınmaz 5228 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile, 176 ada 138 parsel sayılı taşınmaz 31848 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile, 176 ada 197 parsel sayılı taşınmaz 8752 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile, 176 ada 218 parsel sayılı taşınmaz 2606 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 176 ada 260 parsel sayılı taşınmaz 5880 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile tespit edilmiş, taşınmazların kadastro mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan bahisle malik hanesi boş bırakılmış ve tutanakları kadastro mahkemesine devredilmiştirKadastro sırasında 102 ada 70 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeksizin 271662 m2 yüzölçümü ve orman vasfı ile Kadastro Kanunun 22/son maddesi gereği tapuya tescil edilmiştir.Davacı ... vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 18/03/1981 günlü dava dilekçesinde, ... köyünde mevkii ve hudutları yazılı dokuz adet taşınmazın mirislerinin ölümleriyle kendisine ve diğer mirasçılara intikal ettiğini, çekişme konusu taşınmazlar üzerinde zilyetlik süresinin 20 yılı çok aşkın olduğunu, kazandırıcı zaman aşımı yolu ile mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek mezkur taşınmazların miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmış, mahkemece, 13/07/1995 günlü ve 1981/43 E - 1995/93 K sayılı ilâmı ile çekişme konusu taşınmazların bulunduğu yörede orman tahdidinin 27.01.1983 tarihinde geçtiği, davanın orman tahdidine itiraz davasına dönüştüğü gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası ... Kadastro Mahkemesine aktarılmış, ... Kadastro Mahkemesinin 1997/67 Esas numarasında derdest davaya devam olunurken, ... Adliyesinin kapatılması üzerine dava dosyası,... Kadastro Mahkemesine intikal ettirilmiştir. Dava dosyası, mahkemenin 2004/9 Esasına kaydedilmiş, yargılaması devam edilirken, çekişme konusu taşınmazların bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu 13.06.2005 tarihinde yapılmış 176 ada 138, 176 ada 16, 176 ada 260, 176 ada 119, 176 ada 218, 176 ada 197, 171 ada 9, 102 ada 70, 104 ada 1 parsel numaralarıyla kadastro tutanağı düzenlenmesi üzerine, tutanaklar 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine aktarılmış, mahkemenin 2006/15 Esas sırasına kayıt edildikten sonra, 3402 sayılı Kanunun 28. maddesi uyarınca işbu dava dosyası birleştirilmiştir. Müdahil ...vekili, 2006/15 Esas numaralı dosyaya sunmuş olduğu müdahale dilekçesinde, davacı ..."un tüm mirasçılık haklarını 12/06/1984 tarihli senette satın aldıklarını, davalı ..."ın tüm haklarını kendisine devrettiğini, davalı ..."ın ise çocuksuz olarak ölmüş olduğunu, çekişme konusu taşınmazların müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil davacı ... keşifteki beyanlarında ... köyü 102 ada 70 parsele yönelik bir davaları olmadığını, esasen bu yerin ... köyü 102 ada 12 parsel olduğunu ve bu yeri babası ..."ın ... isimli şahsa sattığını beyan etmiştir.
    Mahkemece;A) Davacının davasının reddine,
    B) Müdahil davacının davasının ise kısmen kabulüne ve kısmen reddine,
    1) ... ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 70 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, bu taşınmazın kadastro tesbiti gibi tapuya kayıt ve tesciline,
    2) ... ili, ... ilçesi, ... köyü 176 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki yüzölçümüne bağlı kalınarak orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    3) Müdahil davacının ... ili, ... ilçesi,... köyünde bulunan 176 ada 119, 138, 218, 197, 260 parsellerin ve 171 ada 9, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının kabulüne ve bu taşınmazların kadastro tespitindeki vasıfları ve yüzölçümlerine bağlı olunarak müdahil davacı ...oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalılar ... ve Orman Yönetimi vekili tarafından 176 ada 16 parsel dışında kalan taşınmazlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24/02/2014 tarih ve 2014/1008 – 2306 E.-K. sayılı ilamı ile hükmün 176 ada 16 parsel dışındaki taşınmazlar açısından bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Kural olarak bir bölgede kesinleşen tahdidin varlığı halinde, çekişmeli taşınmazın hukukî durumu orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle çözümlenir. Dava 1981 yılında tescil davası olarak açılmış olup, yörede 1983 yılında yapılan tahdit eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Çekişmeli taşınmazlar her ne kadar orman kadastro sınırları dışında bırakılmışlarsa da davanın niteliğine göre çekişmeli taşınmazların tahditten önceki niteliğinin ve hukukî durumunun en eski tarihli ve 1980"li yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası ve amenajman planından oluşan resmî belgelerdeki konum ve durumuna göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve resmî belgelere dayalı olarak yapılan incelemede orman sayılmayan yerlerden olduğu ve müdahil davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davacının davasının reddine, müdahil davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece hükme dayanak alınan orman bilirkişiler kurulu raporunda 1954 tarihli hava fotoğrafı ve 1958 tarihli memleket haritasının uygulandığı belirtilmişse de ve buna göre çekişmeli 176 ada 16 parselin eylemli durumu dikkate alınarak orman sayılan ve diğer taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuşsa da, çekişmeli taşınmazların bir kısmının memleket haritasında 104 ada 1, 171 ada 9 ve 176 ada 197 sayılı parsel tamamen beyaz renkli açık alanda, 176 ada 16 , 176 ada 138 sayılı parsel kısmen açık alanda ve kısmen yeşil alanda, 176 ada 119, 176 ada 218 ile 176 ada 260 sayılı parseller tamamen yeşil alanda görüldüğü halde, 176 ada 16 parsel hariç taşınmazların orman sayılamayan yerlerden olduğu belirtilmiş, hava fotoğrafı ile memleket haritasının lejantına bakılarak hangi nedenle yeşil gözüktüğü hususu üzerinde durularak açıklanmamıştır. Resmî belgelerle çelişen rapora göre karar verilemez.Bu nedenle, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması bakımından tahdidin uygulanması dışında eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı üzerinde de usûlüne uygun inceleme yapılması,
    3402 sayılı Kanunun 14 maddesine göre zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği konularında yerel bilirkişi ve tanıkların ayrıntılı şekilde dinlenmesi gerekir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip, tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek, tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdirî delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.Somut olayda; mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Dava konusu taşınmazların öncesinin orman olup olmadığının araştırılması,orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi” gereğine değinilerek temyize konu olmayan 176 ada 16 parsel dışında kalan taşınmazlar yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; 1) Müdahil davacı..."ın davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2) ... ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 70 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline,
    3) ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 176 ada 119, 138, 218, 197, 260 ile 171 ada 9 ve 104 ada 1 parsele yönelik davasının kabulüne, taşınmazların müdahil davacı İsmail ve Hanife oğlu 24/02/1952 doğumlu ... adına tespit ve tesciline,
    4) Her ne kadar davacı ... tensip tutanağı başlığına alınmış ise de... Kadastro Mahkemesinin 23/09/2011 tarihli 2004/9 Esas 2011/20 sayılı kararı ile davacı ..."un davasının reddine karar verilmiş olup davacı tarafından temyiz edilmemekle davacı yönünden kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalılar ..., Orman Yönetimi ve ... tarafından Müdahil adına tesciline karar verilen parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz ve tescil davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tescil davasının açıldığı 1981 tarihinden sonra kadastro tesbit tarihinden önce 6831/1744 sayılı Kanuna göre 27/10/1983 tarihinde ilânı yapılıp eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 22.08.1988 tarihinde yapılan ve dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 13.06.2005 tarihinde yapılarak 11.04.2006-10.05.2006 tarihleri arasında ilânı yapılmış, çekişmeli taşınmazların davalı olması nedeniyle tutanakları davalı oldukları belirtilerek ve malik haneleri boş bırakılarak Kadastro Kanununun 5. maddesine göre mahkemeye aktarılmıştır.
    1) ... köyü 176 ada 119, 138, 197 ve 171 ada 9 ve 104 ada 1 parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan ... köyü 176 ada 119, 138, 197, ve 171 ada 9 ve 104 ada 1 parsellere yönelik hükmün onanmasına,
    2) ... köyü 176 ada 218 ve 260 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları bakımından;Mahkemece müdahil... talebinin kabulü ile ... köyü 176 ada 218 ve 260 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline karar verildi ise de eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
    Şöyle ki; dosyada 13 adet fotoğrafın bulunduğu zarf içindeki 176 ada 218 ve 260 parsellere ilişkin fotoğraflara bakıldığında 176 ada 218 ve 260 parsel sayılı taşınmaz numaralarının yazılı olduğu fotoğraflarda taşınmaz üzerinin taşlık olduğu ekili sürülü olmadığı gözükmesine rağmen, hükme esas alınan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında, taşınmazların uzun zamandır imar-ihya edilmek sureti ile ziraat amaçlı kullanıldığı belirtilmiş olup fotoğraflarla bilirkişi raporlarında yazan bilgiler çeliştiği halde mahkemece bu çelişki üzerinde durulmadan hüküm kurulmuştur.
    Ayrıca Orman bilirkişi tarafından 176 ada 218 parsel için; “dere içlerinde kurumuş ceviz ağaçları ve çınar ağacı” olduğu belirtilmiş olmasına rağmen taşınmazda bulunan dere yönünden jeolog bilirkişi incelemesi yapılmamış, taşınmazın dere yatağının etkisi altına olup olmadığı da araştırılmamıştır.O halde mahkemece daha önce keşfe katılmamış ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı bilirkişi ile bir jeolog bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, üzerindeki ağaçların cinsi, yaşları, kapalılık durumu ve arazi üzerindeki dağılımı, durumları, kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, dosyada bulunan fotoğraflarda taşınmazların taşlık görünümünde olmasının nedenini açıklayacakları rapor alınmalı, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmaz bölümünün dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, jeolog bilirkişi tarafından taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, dere yatağının yatak değiştirmesi sonucu oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmeli,müdah,l yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırışmalı toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi, ... ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ... köyü 176 ada 119, 138, 197 ve 171 ada 9 ve 104 ada 1 parseller açısından ONANMASINA,
    2) İkinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Yönetimi, ... ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ... köyü 176 ada 218 ve 260 parseller açısından BOZULMASINA 21/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi