20. Hukuk Dairesi 2017/7293 E. , 2017/10962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Vakıflar Genel Müdürlüğüne izafeten Samsun Bölge Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında... ili, ... ilçesi, ... köyü; 116 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, 43941 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla tespit edilmiş, kadastro tutanağının edinme sebebinde; dava konusu 116 ada 3 sayılı parselle birlikte çok sayıda parselin 1228 tarihli... Vakfına ait vakfiye kaydı kapsamında kaldığı, adı geçen vakıfla ... ve ... arasında kira sözleşmesi yapıldığı, dava konusu 116 ada 3 sayılı parselle birlikte birçok parselleri 1962 yılında 1 yıllığına kiraladığı, sonra aralarında ifrazlar ve satışlar yaptıkları 116 ada 3 sayılı parselin ..."e düştüğü, ...’in zilyetliğini devam ettirdiği, ancak dosyanın kadastro mahkemesinde davalı olması nedeni ile malik tespitinin yapılmadığı belirtilerek kadastro tutanağı mahkemeye devredilmiştir. Davacı ... Yönetimi; 04/01/2007 tarihli dilekçesi ile dilekçeye ekli krokide gösterilen taşınmazın orman kadastro sınırı dışında bırakılmasına rağmen eski tarihli memleket haritalarında orman sayılan yerlerden olduğunu belirtilerek, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili talep edilmiş, yargılama sırasında taşınmazlara zilyet olan kişiler davaya dahil edilmiştir.Asli müdahale talebinde bulunan davalı Hazine vekili 21/04/2011 hâkim havale tarihli dilekçesinde; asli müdahale talebinin kabulünü, davaya konusu parselin tutanağının edinme sebebi sütununda şahısların kullanımında olduğu yazılı olan ve Hazineyle ham toprak, arsa, tarla vasfıyla ilişkisi bulunmayan parsellerin orman vasfında Hazine adına tespit ve tescilini, dava konusu parselin orman olmadığının tespiti halinde ise davalıların zilyetlik ve zamanaşımı ile iktisap süreleri dolmadığından ve davaya konu parseller özel mülke konu olamayan devlete intikal eden, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan yine davaya konu ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan davaya konu parsellerin Hazine adına tescilini, talep etmiştir. Orman Yönetimi tarafından sunulan dava dilekçesine ekli krokiye göre dava edilen taşınmazın 116 ada 3 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmış, yapılan yargılama sonucu; davacı ... Yönetimin davasının kabulü ile dava konusu 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Vakıflar Genel Müdürlüğüne izafeten ...Bölge Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmişse de; verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan 20/11/2014 tarihli ek raporda taşınmazın kısmen orman sayılan kısmen orman sayılmayan yer olduğunun yazıldığı, mahkemece bu rapora itibar edildiğinin belirtildiği buna rağmen, taşınmazın tamamının orman vasfıyla tesciline karar verildiği, verilen kararın dayanak yapılan raporlarla uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığına ilişkin düzenlenen bilirkişi raporları da hüküm kurmaya elverişli değildir. orman bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ekinde 1978 ve 1958 tarihli memleket haritaları üzerinde dava konusu taşınmazın konumu gösterilmişse de dava konusu taşınmazı yakın komşuları ile birlikte gösteren arazi kadastro paftası ile memleket haritası çakıştırılmak sureti ile gösterim yapılmamış, sadece dava konusu taşınmazın konumu gösterilmiş, fen bilirkişilerce taşınmazın orman olmayan kısmının vakfiye kaydı kapsamında kalıp kalmadığı yönünde de bir değerlendirme yapılmamıştırBu sebeple; keşifte uygulanan 1958 ve 1978 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları, taşınmazı yakın komşuları ile birlikte gösterir kadastro paftası ve dayanak vakfıye kaydı ve varsa krokisi dosyaya getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın orman olduğu belirlendiği takdirde Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulüne karar verilmeli, taşınmazın kısmen ya da tamamen orman olmadığı belirlendiği takdirde bu sefer 1228 tarihli ... Vakfiye kaydı yapılacak keşifte zemine yerel bilirkişiler yardımı ile uygulanarak kapsamı tam olarak belirlenmeli, vakıfnamenin kapsamının belirlenmesinde vakıf adına tespit edilen komşu parsellere ilişkin varsa dava dosyalarından faydalanılmalı, teknik bilirkişinden keşfi takibe imkan verir ve vakıfname kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, taşınmazın vakfiye kapsamında olduğunun anlaşılması halinde bu kez vakfın türü ve niteliğinin ne olduğu konusunda uzman üç (3) kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.