Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5645
Karar No: 2017/10968

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5645 Esas 2017/10968 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5645 E.  ,  2017/10968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ...vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    766 sayılı Tapulama Kanununa göre ...köyünde yapılan tapulama çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen 864 parsel sayılı tarla vasfında ve 20840 m² yüzölçümündeki taşınmaz, halen davalılar adına tapuda kayıtlı olup; tapu kaydı üzerinde, taşınmazın kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin şerh bulunmaktadır
    Davacı Orman Yönetimi, 864 parsel sayılı taşınmazın, dava dilekçesinde koordinatları belirtilen bölümünün kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını iddia ederek, bu bölüm yönünden tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, bu bölüm yönünden elatmanın önlenmesine ve muhdesatın kal"ine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile çekişmeli 864 parsel sayılı taşınmazın 25/03/2013 havale tarihli fen bilirkişil raporunda (A1) ile gösterilen 8051 246 m², (A2) ile gösterilen 594,79 m², (B2) ile gösterilen 472,41 m² ve (B3) ile gösterilen 2680,38 m²"lik bölümlerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 1970 yılında kesinleşmiştir. Yörede, 10.08.2006 tarihinde askı ilânına çıkartılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Dava, orman kadastrosu kesinleştikten sonra, 10.08.2012 tarihinde açılmıştır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; 10/08/2006 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları ve orijinal orman tahdit haritası getirtilmek sureti ile bilirkişi raporu ve orman tahdit tutanaklarında yazan tarif ile orman tahdit haritasının uyumlu olup olmadığı denetlenmemiş, bu çalışmaya karşı davalılar tarafından 10 yıllık süre içerisinde orman tahdidinin iptaline yönelik dava açılıp açılmadığı da araştırılmamıştır.15/07/2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 30. maddesinde "Bir Belde veya köyde çalışmaya başlayan orman kadastro komisyonunca, belde veya köyde 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tapulama yapılmış ise; orman hudutları ile ilgili harita örneklerini kadastro müdürlüğünden alarak sınırlama yapılacak ormanlarda, tapulamaca yapılan tespit, vasıf tayini yönünden bu Yönetmelikte belirtilen kriterlere uygun olduğu takdirde tapulama ile uyuşmazlığa meydan vermeyecek şekilde orman sınırlamasına devam edilir.Tapulama yapılmış yerlerde yapılacak orman kadastro çalışmalarında tapulama tespitlerine aynen uyulduğunda ve ölçme yapmaya lüzum kalmadığı tespit edildiğinde; tapulama sınır ve ölçülerinin aynen kabul edildiği yazılmak ve ayrıntılı tutanak tutulmak suretiyle tapulamaca tespit edilen sınırlar, orman sınırı kabul edilerek haritasında işaretlenir.Tapulama ve kadastrosu yapılmış yerlerde, tapulama parselleri, orman kadastro haritalarında mutlaka gösterilir." düzenlemesi yer almaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tapulama çalışmaları, 4785 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra, 1969 - 1970 yıllarında yapılıp ilân edilerek kesinleştiğinden, yörede 10.08.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosunun, kadastro parsel sınırları gözetilerek yapılması anılan yönetmelik maddesi gereğidir.
    Dosya kapsamında orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın (A1), (A2), (B2) ve (B3) ile gösterilen bölümlerinin kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı bildirilmişse de orman kadastro çalışma tutanaklarının incelenmesinde; orman sınır hattının, dava konusu parselin sınırından geçirildiği, tutanaklar uygulanmadığı için, orman bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığı, orman kadastrosu yapılırken tapulama çalışmaları sonucu oluşan parsel sınırlarının takip edildiği belirtilmesine rağmen, taşınmazın kısmen tahdit içinde kaldığının bildirilmesinin çelişki yarattığı, taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya kapsamına alınmadığından harita ile çalışma tutanaklarının uygunluğunun da denetlenemediği anlaşılmıştır.
    Ayrıca, karar tarihinden sonra 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereği yapılan uygulamada çekişmeli taşınmaz (yenileme) kadastrosuna tâbi tutululduğu ve bu çalışmada 22178 m² yüzölçümü ve 114 ada 61 sayılı parsel olarak tespit edildiği, iade sonrası alınan bilirkişilerce düzenlenen raporda belirtilmiş olup,mahkemece taşınmaza ilişkin uygulama kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydı ve yenileme kadastrosuna ilişkin kadastro paftası, taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya içine alınarak, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosunun uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu haritasına göre konumu genel kadastro paftası ve uygulama kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, çekişmeli taşınmazın, orman kadastrosu çalışmasındaki durumunun gösterildiği, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları uygulanarak, eski 864 numaralı kadastro parsel sınırlarının, orman kadastro çalışma tutanaklarında nasıl değerlendirildiği belirlenmeli, kadastro parsel sınırlarına ilişkin olarak, orman kadastro haritası ile çalışma tutanakları arasında çelişki bulunması durumunda çalışma tutanaklarına değer verileceği gözönüne alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.Ayrıca, davacı Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili, dava konusu taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi ve kal" istemleriyle dava açıldığı, ancak mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verildiği, müdahalenin önlenmesi ve kal" istemleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle; davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi