10. Hukuk Dairesi 2016/10619 E. , 2018/9049 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı ... AŞ. vekilinin temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, kaza tarihi 18.04.2004 tarihinde davalı işyerinde kalıp ayırmacı olarak çalışan sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kurumun, 506 sayılı Kanunun 26. maddesinden doğan rücu hakkı "halefiyete" değil, "Kanundan doğan basit rücu hakkına" dayalı olup, Kurumun rücu alacağı, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi, bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceğinin göz önünde tutulması gerekir.
506 sayılı Kanunun 92. maddesi "Hem malullük hem de yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanır. Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
Dava konusu edilen gelirlerin, yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca 01.08.2009 tarihi itibariyle yarıya indirildiğinin anlaşılması karşısında, davalının tazminle sorunlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 92. maddeye göre indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödemelerin yarısı ilave edilerek belirlenmeli, bu şekilde belirlenen miktarın ise herhalde 92. maddenin uygulanmasından önceki ilk peşin sermaye değerli gelir tutarını geçemeyeceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Eldeki davada, sigortalıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 17.10.2010 gelir onay bağlama tarihli %34 maluliyete göre 82.078,41 TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, ancak maluliyet oranının %33,2 ye düşmesi ve 01.08.2009 tarihinde sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması sebebiyle, 02.04.2005 – 01.08.2009 tarihleri arasında 30.957,24 TL fiili ödeme yapıldığı, %33,2 maluliyete göre ise 55.851,50 TL ilk peşin sermaye değerinin hesaplandığı anlaşıldığından 26.01.2006 tarihli aktüerya bilirkişisinden alınan ek bilirkişi raporunda, %80 kusura oranla fiili ödeme 24.765,87 TL ve peşin sermaye değerinin %80 kusura oranla karşılığı 44.681,20 TL, geçici iş göremezlik ödemesinin kusura karşılığı 13.196,99 TL olmak üzere toplam rücu limitinin 82.644,06 TL olduğu belirlenmiş ise de ; yukarıda belirtilen ilkeler ışığında rücu limitinin, %33,2 maluliyete göre ilk peşin sermaye değeri 55.851,50 TL"ye fiili ödeme olan 30.957,34 TL"nin yarısı 15.478,67 TL eklenerek çıkan sonucun %80 kusur karşılığı olan 57.064,136 TL ile geçici iş göremezlik ödemesinin %80 i olan 13.196,99 TL "nin toplanması sonucu 70.261,126 TL rücu limiti sınır olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Mahkemece hükmün gerekçe kısmının son paragrafında yer alan, "....hesap bilirkişisine tevdi olduğu, aktüerya-hesap bilirkişisi Av. Türkan Keskin tarafından tanzim edilen 26/01/2016 tarihli güncel ek bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olduğu; davacı Kurumun davalı işverenden işverenin kusuruna karşılık talep edebileceği rücuan tazminat miktarının 82.644,06 TL olarak belirlediği,bilirkişinin bu belirlemesinin dosya kapsamına uygun olduğu" ;kısmı silinerek yerine "....hesap bilirkişisine tevdi olunduğu,aktüerya-hesap bilirkişisi Av. Türkan Keskin tarafından tanzim edilen 26/01/2016 tarihli güncel ek bilirkişi raporunda her ne kadar davacı kurumun davalı işverenden işverenin kusuruna karşılık talep edebileceği rücuan tazminat miktarını 82.644,06 TL olarak belirlendiği anlaşılmış ise de, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi çerçevesinde, %33,2 maluliyete göre ilk peşin sermaye değeri 55.851,50 TL ye fiili ödeme olan 30.957,34 TL"nin yarısı 15.478,67 TL eklenerek çıkan sonucun %80 kusur karşılığı olan 57.064,136 TL ile geçici iş göremezlik ödemesinin %80 i olan 13.196,99 TL"nin toplanması sonucu 70.261,126 TL rücu limiti sınır olarak belirlenmesinin yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğu "ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.