21. Hukuk Dairesi 2019/6870 E. , 2020/2744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki temyiz kapsam ve sebeplerine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, 14/06/2011 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı eşe 211.863,00 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın; davacı çocuk ...’e 14.067,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın; davacı çocuk...’ye 48.496,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı çocuk ...’ye 90.984,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 14.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine hükmedildiği; davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince hükmün kaldırılarak harç yönünden düzeltildiği ve aynı miktarlarda tazminata karar verildiği anlaşılmıştır.Somut olayda; davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları hakkında her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki HMK 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi’nin 04/07/2019 tarihli hükmünün 5.fıkrasından itibaren tüm fıkraları tamamen silinerek yerlerine;
“5-Davacılar lehine hükmedilen toplam maddi tazminat miktarı dikkate alınarak yürürlükteki AAÜT Gereğince 27874,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar lehine hükmedilen toplam manevi tazminat miktarı dikkate alınarak yürürlükteki AAÜT gereğince 5300 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve arta kalan gider avansının karar kesinleşince HMK"nın 333.maddesi uyarınca taraflara ayrı ayrı İADESİNE,
8-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı tebliğ gideri 13,50 TL, dosya posta masrafı 30,42 TL olmak üzere toplam 43,92 TL yargılama giderinin 21,96 TL"sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı ... ve ..."in maddi tazminat talepleri yönünden 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3 ve 4. Maddeleri delaletiyle 6100 Sayılı HMK"nın 361/1. Maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık, diğer davacılar ve davalı yönünden 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. Maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK"nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.