10. Hukuk Dairesi 2016/6816 E. , 2018/9076 K.
"İçtihat Metni".......
Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-6183 sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kamu borçlusu tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde açacağı iptal davasında “böyle bir borcu olmadığı” nedenine dayanabilir. Kamu borçlusunun bu davada hukuken ve maddeten böyle bir borcu olmadığını kanıtlayarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür. Bu bağlamda açılan davanın 5510 sayılı Kanunun 88/16. maddesine göre iş mahkemesinin görev alanında olduğu tartışmasızdır. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; Kurum tarafından düzenlenen idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edilebilir. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilirler. İdari aşamada kesinleşen idari para cezaları ise Kurum alacağına dönüşür. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır.
Bu kapsamda dava ödeme emrinin iptali davasıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, dosya kapsamından; davaya konu edilen, davacı şirket ..........ile şirket ortağı davacı ... adına düzenlendiği anlaşılan ve davacı şirketin 2014/2. ayı idari para cezası ve gecikme zammı borcunu içeren 2015/12653 takip nolu ödeme emrinin, 01.10.2015 tarihinde davacı ..."nin eşi ..... usulüne uygun olarak tebliğ edildiğ anlaşılmaktadır.
Bu doğrultuda dava konusu ödeme emrinin davacı ... hakkında usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup, davacı ..."ye yapılan tebligatın geçerli olduğu açıktır. Davacı şirket yönünden ise; davacı ..."ye yapılan tebligat sonucu tebliğe ıttıla olmakla ve 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde davayı açtığı anlaşılmakla; Mahkemece, düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olmadığı, kime ne amaçla ödeme emirlerinin gönderildiğinin anlaşılamadığına dair aksi yöndeki gerekçeler hatalı olup yerinde değildir.
2-Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasanın 140. maddesinin 4. fıkrasında, "İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kesinleşir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz..." düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki davada, davacı şirket tarafından dava konusu ödeme emri muhteviyatını oluşturan idari para cezasının iptali için ....... sayılı dosyası ile dava açılmış olup, davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece her ne kadar idari para cezasının içeriğini irdeleme yetkisi bulunmadığından bahisle ilgili idare mahkemesi kararı beklenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş ise de, söz konusu düzenleme nazarında yapılması gereken, idari yargıda açılan davanın sonucu beklenmeli ayrıca, idari para cezasına dayalı tahakkuk kimin adına yapılmışsa onun sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....