11. Hukuk Dairesi 2015/6331 E. , 2016/413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/12/2014 tarih ve 2014/1357-2014/415 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin acenteliğini yaptığı geminin 12.11.2011 günü güney-kuzey yönlü İstanbul Boğaz geçişi yaptığı sırada gemide bulunan davalının çalışanı kılavuz kaptanın Türkiye Boğazları Deniz Trafik Tüzüğü ve buna bağlı uygulama talimatı hükümlerine aykırı olarak gemiye eskort römorkör tahsis edilmesi talebinde bulunduğunu, bu nedenle davalı tarafından gemiye römorkör hizmeti verilerek 10.800,00 USD römorkör ücreti tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu bedeli geminin hareketine izin verilmemesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 19.117,08 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, olay tarihinde boğaz geçişi yapan davacıya ait geminin hızının ve motor devrinin belirlenen limitlerin altına düştüğünün gemide bulunan kılavuz kaptan tarafından tespit edilmesi sonrasında römorkör talep edildiğini, müvekkilince geminin risk oluşturması karşısında en yakın römorkörün eskort hizmeti için geminin bulunduğu yere gönderildiğini, yapılan işlemin ve tahakkuk ettirilen ücretin yasal mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı ve öncesinde alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; .... gemisinin makine arızası yapmadığı, çok kısa bir süreliğine makine değerinde düşme yaşandığı, bu sürenin 15 saniye kadar bir süre olduğu, davalının çalışanı kılavuz kaptanın ..."ye danışmadan eskort römorkör istemiş olduğu, .... kayıtlarına göre geminin süratinin kısa süreliğine 3,2 kinotsa düştüğü, devamlı bir hız sorunu yaşanmadığı, devir düşmesi yaşandıktan dakikalar sonra geminin süratinin normale döndüğü ve boğaz seyrine devam ederken römorkörün geldiği, Türk Boğazları Deniz Trafik Tüzüğü"nün 7/1(d) maddesinde boğaz geçişi sırasında gemilerin yapması gereken minimum süratin 4 mil olarak belirlendiği, boğaz geçişi esnasında hızın kısa süreli olmamak şartıyla 4 mil altına düşen gemilere refakat hizmetli römorkörler gönderilebileceğinin belirtildiği, davalının davacıdan eskort römorkör ücreti talep etmesinin yasal olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tüzük ve tarife hükümlerine aykırı olarak verildiği iddia olunan eskort römorkör hizmeti nedeniyle haksız tahsil edilen ücretin iadesi istemine ilişkindir.
Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, uyuşmazlığa ilişkin hususlar teknik bir konudur. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için uzman bilirkişilerden rapor alınmış ise de, verilen ilk kararda, bilirkişi raporundaki görüşlerin aksi yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olmakla, önceki bozma ilamında, bu şekilde gerekçe oluşturulması eleştirilmiş ve bilirkişi raporunun hükme esas alınacak yeterlilikte görülmemesi halinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ancak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmaksızın, bu kez mevcut bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesis edilmiş ise de bu halde dahi bozmanın gereğinin yerine getirildiği söylenemez. Zira, mahkeme, ilk kararında mevcut rapora aykırı hüküm tesis etmekle rapora itibar etmediğini açıkça ortaya koymuş olup, bozmadan sonra mevcut rapora tümüyle itibar etmesi kendi içinde çelişki oluşturmaktadır. Kaldı ki, bozma ilamında, mevcut rapora itibar edilmesi gerektiği yönünde de bir değerlendirme bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli görülmemiş ve hükmün davalı lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.