20. Hukuk Dairesi 2015/13879 E. , 2016/165 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ile davalılar ... ve ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ... ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ve ekindeki krokide (G) harfiyle gösterilen taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemiştir.
Birleştirilen dosyada davacı ... ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... kasabası, ... ... mahallesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında ... ... ... çekişmeli taşınmazın ... ... ... ... Vakfı’na ait 7 Muharrem 1335 tarihli vakıf senedi içinde kaldığı iddiasıyla taşınmazın ... ... Vakfı adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların mazbut vakıf niteliğindeki ... ... Vakfının senedinde belirtilen alanlar içinde kaldığı, zilyetlikle kazanılamayacağı ancak vakfın niteliği gereği taviz bedeli alınmadan serbest tasarrufa terk edilmesi gerektiği açıklanarak davacının davasının reddine, müdahil ... ... ...ne izafeten ... ... ... talebinin kabulüne, 25.09.2012 tarihli fen bilirkişilerinin raporunda (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile asli müdahil ... ... ... idaresinde bulunan, mazbut vakıf niteliğinde olan ... ... Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu yerin uzun yıllar davacılar tarafından kullanıldığı anlaşılmakla; 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18. maddesi gereğince taviz bedeli alınmadan fen bilirkişilerinin raporunda (A) harfi ile gösterilen yerin davacı ... ..."in, (B) harfi ile gösterilen yerin ... ..."in, (C) harfi ile gösterilen yerin ... ..."in serbest tasarrufuna bırakılmasına, bu durumun karar kesinleştiğinde tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ile davalılar ... ve ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazların Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 29/02/2000 tarihinde askı ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece; davanın, tapu sicilinde kayıtlı olmayan taşınmazların tesciline yönelik açıldığı ve karar tarihinde de tapu siciline kayıtlı olmadıkları gözetilmeden infaza elvermeyecek şekilde tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazların hangi tarihte neden tescil harici bırakıldığı araştırılmadan ve vakfın niteliği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi davaya katılan ... ... tarafından harç yatırılmamıştır.
Harçlar Kanunun 32. maddesi "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemleri yapılmaz" hükmünü içermektedir. 5337 sayılı Vakıflar Kanununun 77. maddesinde ise ... ... ...nün "Tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisna olduğu düzenlenmekle birlikte, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/18 -777 E. 2008/788 K. sayılı ilâmında benimsendiği üzere bu hüküm yargı harçlarını kapsamamaktadır. Mahkemece, ... ... ...nün müdahale talebinin kabulü ile taşınmazların vakıf adına tesciline karar verilmiş olmasına rağmen, dosya içinde müdahale harcı yatırıldığına dair belge bulunmamaktadır. Müdahale harcını yatırmadığı için usûlüne uygun taraf sıfatını kazanmadığı halde bu eksiklik giderilmeden ... ... ... lehine hüküm kurulması doğru değildir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişiler ile davalılar ... ve ... ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.