Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2172
Karar No: 2021/1471
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2172 Esas 2021/1471 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2172 E.  ,  2021/1471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi davacıların istinaf istemini kabul ederek HMK"nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararını kaldırarak; temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ..."in 03.06.1992 tarihinde toplam 22 parça taşınmazını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ..."a temlik ettiğini,..."ın ölümü ile taşınmazların davalıya intikal ettiğini, temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, ..."ın akdin gereği olarak mirasbırakana baktığını, mirasbırakanın davacılardan ... temlik ettiği taşınmazlar için ölünceye kadar bakma akdinin yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açtığını, davanın kabul edildiğini, temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından HMK"nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararı kaldırılarak; temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakanın 01.03.2002 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı ..., davacı torunları .... ve dava dışı torunları.... mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın davaya konu 22 parça taşınmazını 03.06.1992 tarihinde 2011 yılında ölen kızı ... ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği, 2141 (149 ada 122 parsel) ve 2209 (145 ada 121 parsel) parsel sayılı taşınmazlar dışındaki tüm taşınmazların... adına 22/A uygulaması ile tescil edildiği, dava konusu taşınmazlar dışında kalan 23 parça taşınmazın ise mirasbırakan tarafından 20.10.1992 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davacılardan ..."a temlik edildiği, mirasbırakanın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/144 Esas, 2001/333 Karar sayılı dosyasında sözleşmeye aykırılık nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığı, davanın kabulüne karar verildiği ve anılan kararın 25.11.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, iddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    Anayasanın 36. maddesinde ve ... İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır.
    Öte yandan, tanık delili, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 240 ile 266. maddeleri arasında düzenlenmiş olup HMK’nın 240/2 maddesinde; ""Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar...” hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer yandan; “Tarafa verilen kesin sürenin, tanık göstermek için verildiği kararda açıkça belirtilmelidir. Tanık göstermeden (tanık listesi verilmesinden) söz edilmeden ‘delillerin gösterilmesi için kesin süre verilmesine’ biçiminde genel bir ifade ile verilen kesin süre içinde tanık göstermeyen tarafın, tanık gösterme hakkı düşmez.” (Prof. Dr. ..., Hukuk Muhakemeleri Usulü, ..., ... Basım Aş., 6.Baskı, 2001, III.Cilt, s ... ve ...)
    Somut olaya gelince, tarafların tanık deliline dayandıkları, 18.09.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında mahkemece, "Taraflara yazılı ve diğer tüm delillerini bildirmek için 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde deliller mahkememize sunulmadığı takdirde bu haklarının ortadan kalkacağı ve dosyadaki delillere göre karar verileceği hususunun ihtarına” şeklinde ihtarat yapıldığı, bir sonraki celsede davalı vekilinin Uyap üzerinden bildirdikleri tanıkların keşif mahallinde dinlenmelerini talep ettiği, mahkemece ön inceleme duruşmasında taraflara tüm delillerini bildirmek üzere kesin süre verilmiş olması ve davacı tarafın yeni tanık listesi bildirilmesine muvafakati olmadığı gerekçesi ile davalı tarafın tanık listesi sunma talebinin reddine ve aynı gerekçe ile davalı tarafın keşifte hazır olan tanığının dinlenilmemesine karar verildiği, bu şekilde davalı tanıkları dinlenmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup, mahkemece ön inceleme duruşmasında, delil bildirimi için HMK’nın 140/5. maddesi uyarınca verilen kesin süreye ilişkin ihtaratın içeriğinde tanık listesi yer almadığından, davalı tarafa tanık isimlerini bildirmek üzere usulünce verilmiş bir kesin sürenin varlığından bahsedilmesi mümkün değildir.
    Hâl böyle olunca; davalı tarafın 23.11.2017 havale tarihli dilekçe ile bildirdiği tanıkların HMK"nın 243. maddesinde gösterilen şekilde dinlenilmesi, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre ise, dava konusu 2141 (149 ada 122 parsel) ve 2209 (145 ada 121 parsel) parsel sayılı taşınmazlar yönünden HMK"nın 26. ve 297/2. maddelerine aykırı olacak şekilde olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru değildir.
    Davalı vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi