Kira Kararları Ankara - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1519 Esas 2015/17147 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1519
Karar No: 2015/17147
Karar Tarihi: 29.09.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1519 Esas 2015/17147 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

İzmir 10. İş Mahkemesi'nce verilen bir kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 321. maddesi gereği kararın tefhimi için hükmenin tüm hususlarının gerekçesi ile birlikte açıklanması gerektiği belirtilmiştir. Eğer tüm hususlar gerekçesi ile birlikte açıklanmamışsa, gerekçeli kararın bir ay içinde tebliğ edilmesi zorunlu hale gelir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmediği durumlarda, kararın temyiz süresi başlamaz. Temyiz süresi, kararın gerekçesiyle birlikte açıklandığı durumlarda başlar. Mahkemenin aldığı kararda, davacılara gerekçeli kararın yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi ve dosyanın mahalline geri çevrilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: HMK'nın 321. maddesi ve 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddeleri.

21. Hukuk Dairesi 2015/1519 E. , 2015/17147 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2014
NUMARASI : 2010/501-2014/525

K A R A R

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
Gerekçeli karar tebliğ edilmeyen davacılar Y.. K.. ve E.. K.. vekillerine yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek,
Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.